58. BÖLÜM

13.4K 745 369
                                    

Evden çıkarken son kez anneme seslenip ayakkabılarımı giydim.

"Allah'a emanet olun kızım."

Bağcıklarımı bağlayıp doğrulduğumda anneme gülümsedim.

"Sen de annecim."

Çantamı omzuma sabitleyip kapıdan çıktım ve parka doğru adımladım.

Bilin bakalım yine nereye gidiyorum?

Evet, okula...

Yerdeki beyaz taşlara basmamaya özen göstererek yürüduğümde aklıma gelenlerle gülümsedim. Akşam Asel, Miray abla, ben ve Ebrar'la konferans konuşması yaptığımızda Ebrar, mutlulukla Akın'a bir şans vermek istediğini söylemişti. Onların adına çok ama çok mutlu olmuştum. Birbirlerini sevmeye ihtiyaçları vardı.

"Hayırdır prenses, yolda gelirken beni düşünüyordun heralde?"

Kafamı kaldırdığımda Rüzgar'ın imayla gülüşüme baktığını farkettim.

"Aynen."

Gözlerim Ebrar'a kaydığında daha çok gülümseyip göz kırptım. Yüzündeki gülümsemeyle o da göz kırptı.

"Hani Akın nerede?"

Sorduğum soruyla Rüzgar, arkamı işaret etti. Kafamı çevirip baktığımda gözlerini ovuştura ovuştura gelen bir adet Akın gördüm.

Hepimiz gözlerimizi ona çevirdiğimizde uykulu bir biçimde banka oturdu ve kafasını Ebrar'ın dizine koydu. Gözlerimi kocaman açıp yerimde zıpladım.

"Ayyy shippp!"

Şaşkınlıkla Akın'a baktığımızda Akın çoktan gözlerini kapatıp uyku pozisyonuna geçmişti bile.

"Ay biri şunu kaldırsın, öbür tarafa gitmeme ramak kaldı."

Ebrar sessizce konuştuğunda güldük.

"Akın, kalk lan okula geç kalacağız."

Rüzgar, Akın'ı dürtüklerken Akın uykulu mırıltılar çıkarıyordu.

"Usta bir dur zaten dün gece acayip rüyalar gördüm, uyuyamadım."

Sırıtarak sordum.

"Ne gördün?"

"Ebrar'la ben- bak tövbe yarabbim dilim varmıyor söylemeye. Kıçım açıkta kalmış heralde."

Akın'ın konuşmasıyla hepmiz kahkaha atmaya başladık.

"Niye gülüyorsunuz lan? Ama varya çok gerçekçiydi."

"Gerçekti onlar salak."

Ebrar gülerek konuştuğunda Akın, kapattığı gözlerini hızla açtı.

"Ananı sikeyim!"

Ebrar'ın dizinden ani kalkışıyla dengesini kuramamış, yere düşmüştü.

"Tövbe yarabbim, ben bütün gece onlar rüya diye üzüldüm lan!"

Artık gülmekten ağrıyan karnımı tuttum.

"Okula gidebilir miyiz artık?"

Çınar sinirle konuşup önden ilerlemeye başladı. Gözlerimi Akın'a çevirip sırıttım.

"Ne oldu kanka, bir kızardın bir bozardın. Hayırdır?"

Akın gözlerini kaçırıp omuz silkti.

"Yok lan ne kızaracağım? Hayır utanacak ne var yani?"

Aynen aynen, kesin şuan utanmadın.

Çocukluk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin