Medya: Hilal Çetin
"Hilal, amma inat çıktın be kızım! Kabul et işte, ne güzel bal gibi çocuk!"
Konuşmaktan yorulduğumda önümdeki sudan bir yudum aldım. Tüm kızları bize toplamış, Hilalden Anıl'a bir şans vermesini istiyorduk. Ama bu inatçı keçi bir türlü ikna olmuyordu.
"Bal gibi çocuk olması inanın hiç umrumda değil. Tipinde hayır yok onun, gözü dışarıda bir kere. Ve çok gıcık. Ela gözleri falan da hiç umrumda değil. Saçlarının çok güzel olması da. Gülümsemesinin çok güzel olması hele hiç umrumda değil."
Gözlerimizi kocaman açıp Hilal'e bakarken Ebrar hızla ellerini çırptı.
"Tamamdır! Bu iş oldu. Her ne kadar inkar etsen de ondan etkilendiğin bariz belli."
"Aynen,"
Diyerek Sude de Ebrar'a katılmıştı.
"8 aydır süründürdün çocuğu zaten. Bırak seninle mutlu olsun."
"Diyene bak. Bora'yı kaç sene peşinden koşturan sen değilsin sanki."
"Duyan da senelerce peşimde koştu sanacak."
Sude nemrut bir ifadeyle Su'ya bakınca Hilal merakla konuştu.
"Ne kadar koştu?"
"2 senecik..."
Kocaman olmuş gözleriyle şaşırdığı belliydi.
"Bayağı azmış ya (!)"
Ortam tekrar sessizleşirken konuşma ihtiyacı duymuştum.
"Hilal, neden istemiyorsun?"
Kahverengi gözlerini eline indirdi.
"Benim aşka ayıracak vaktim yok. Bu zamana kadar da hiç olmadı. Hayatımın tek mottosu daha çok çalışmak. Şimdi de mesleğimin hakkını vererek daha çok insana yardım edeceğim. Gelecek planlarımda aşk yok benim."
"Şimdiki planında olsun o zaman?"
Bir umut kabul etmesini beklerken başını iki yana salladı.
"Bakın, hepinize teşekkür ederim. İkimizin mutlu olması için çabalıyorsunuz ama olmuyor. Tamam, Anıl çok iyi kalpli ve yakışıklı biri. Bunların farkındayım. Benimle vaktini boşa harcıyor, dışarıda eminim onun sevgisini benden daha çok hakeden kişiler vardır. Benimle olmaz.."
Dudağımı ısırdım. İstemiyorsa onu tabii ki zorlayamazdık. Ama en azından denemesi için ikna edebilirdik.
"İstemiyorsan yapabileceğimiz bir şey kalmaz. Ama sadece denesen?"
"Denememiz Anıl'a umut verir. Eğer fikrim hala değişmezse çok kırılır. Kimseyi üzmek istemiyorum."
"Hilal,"
Ellerini tutup gözlerine baktım.
"Anıl seni gerçekten çok seviyor. Etrafına oluşturduğun duvarları yıkamaz belki ama seni o duvarların arasından kurtarır. Kendine haksızlık ediyorsun ayrıca, her insan sevilmeyi hak eder. Sen de hakediyorsun. Bu sefer gelecek için plan yapmayıp akışına bıraksan? Kalbin seni nereye götürürse oraya git. Bu kez de gelecek kaygın olmadan yaşa. Tabii kısa bir süre.. Benim tanıdığım Anıl o kısa süre içinde ayaklarını yerden kesecektir. İkiniz de mutlu olmayı hakediyorsunuz. Bunu hem kendine, hem de ona çok görme lütfen."
Hilal konuşmamın ardından bir süre sessiz kalmış, daha sonra hafif bir tebessüm etmişti.
"Bir seferlik kendimden ödün verebilirim sanırım. Sadece deneyeceğim, lütfen umutlanmasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım
Teen Fiction"Söz veriyorum. Kaybettiğin çocukluğunu sana geri getireceğim" ............... Çocukluk Aşkınla birlikte çocukluğunu kaybetmiş bir kız... Alya... Öldü sandığı aşkı birden geldiğinde sanki hiç gitmemiş gibi devam ettiler. Sanki hiç ayrılmamış gibi...