Multi: Bölümdeki şarkı, dinleyebilirsiniz 😘
-Ebrar'dan-
Ocaktaki çorbayı son kez karıştırıp altını kıstım ve kaynamaya bıraktım. Mutfak masasının üzerindeki telefonumu alıp Alya'ya mesaj attım.
Siz: Bebeğim ben Yağız'a gidiyorum. Hasta olmuş, evde salya sümük yatıyorum dedi. Anneleri de şehir dışına çıkmış, çorba yaptım onu götüreceğim. Hem ilaç da götüreyim, aklım kalır şimdi. (14.11)
Kuzum: Dün turp gibi değil miydi lan o?
Siz: Antrenmanda üşütmüş heralde, gideyim bakayım.
Kuzum: Tamam canım. Dikkat et.
Siz: Öptüm :*
Kuzum: :* :*
Telefonumu kilitleyip arka cebime koydum ve ocağın altını kapattım.
Yağız'a dün çok kırılmıştım. Benimle geçirmesi gereken vaktini Eda ile geçirmesi kalbimi bir miktar kırmıştı. Akşam beni aramıştı ve özür dileyip, Eda'yı kırmamak için kahve içtiklerini söylediğinde kırgınlığım geçmişti. Sabah konuştuğumuzda ise üşüttüğünü söylemişti. Annesi yanında olmadığı için ona çorba yapıp götürecektim. Çorbayı küçük bir tencereye yaptığım için başka bir kaba aktarmama gerek yoktu. Çekmeceden küçük bir bez alıp tencereyi sıcak tutması için sardım. Anneme dışarı çıkacağıma dair mesaj atıp askılıktaki kabanımı giydim.
Annem şuan Ezgi teyzemlerdeydi ve Yağız'dan haberi vardı. Ama ona Yağız'lara gidiyorum dersem yarım saat sorguya çekeceği için dışarı çıkıyorum demiştim.
Kızıl kafam yine pırıl pırıl...
Ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım ve elimdeki anahtarla kapıyı kilitleyip beş dakika önce çağırdığım taksiye bindim. Gideceğim yerin adresini verip kafamı camdan dışarı çevirdim ve Yağız'ın çok hasta olmaması için dua ettim. Hasta olduğunda çabuk iyileşemiyordu çünkü...
☆☆☆
Elimdeki çorbayla kapıyı çaldım. Kapı açılmadığında endişeyle yine zili çaldım. Uyuyor olma ihtimalini düşündüm. Ah, tabii ya uyuyor olabilirdi. Salak Ebrar.
Sonunda kapı açıldığında Yağız'ın üstün yeni giydiğini belli edercesine dağınıktı. Beni görünce korkuyla harmanlanmış endişe vardı gözlerinde. Gülümseyen yüzüm yavaşca soldu."Ebrar, niye geldin?"
Kaşlarım çatıldı.
"Ne demek niye geldin? Hastasın sevgilim, sana çorba yaptım. İçersin sıcak sıcak, bir şeyin kalmaz."
İçeri geçerken elimi ateşini kontrol ettim.
Iyi bari, ateşi fazla yoktu.
"Nasıl oldun, iyi misin?"
Gözü yatak odasındayken mırıldanarak cevap verdi.
"İyiyim."
İçime doğan sıkıntı katlanarak büyürken kalp atışlarımı da etkiliyordu.
"Yağız, bir şey mi oldu?"
Hızla bana döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım
Jugendliteratur"Söz veriyorum. Kaybettiğin çocukluğunu sana geri getireceğim" ............... Çocukluk Aşkınla birlikte çocukluğunu kaybetmiş bir kız... Alya... Öldü sandığı aşkı birden geldiğinde sanki hiç gitmemiş gibi devam ettiler. Sanki hiç ayrılmamış gibi...