"Delireceğim!"
Esat amcam tepemizde bize bağırırken dudağımı dişlemeyi bıraktım. Akın'ı, Ebrar'a şarkı söylerken gördüğünde çok sinirlenmiş, bizi eve çağırmıştı. Şimdi ise her zamanki kurul toplantımız eşliğinde durum değerlendirmesi yapılıyordu.
"Kardeşim sakin ol."
Babam, Esat amcama itafen konuştuğunda amcam onu takmayarak Akın ve Ebrar'a döndü.
"Biz size kardeşsiniz dedikçe gidip birbirinize aşık oluyorsunuz!"
Rüzgar göz devirip mırıldandı.
"Sikeceğim kardeşini şimdi."
Kaşlarımı çatarak kolunu çimdikledim.
"Şey,"
Akın, amcamdan gözlerini kaçırarak elini kaldırdı.
"O beni sevmiyor."
Mırıldanarak konuştuğunda içime bir şey oturmuştu. Ebrar'a baktığımda sağ gözünden akan bir yaşın dudağına doğru süzüldüğünü gördüm. Onun da canı yanıyordu ama elinden bir şey gelmiyordu.
Gözlerimiz amcama kaydığında sessiz kaldığını gördüm.
"Ben demiştim."
Alper amcam alayla konuştuğunda ona baktık.
"Aras ve Miray'ın sevgili olduğunu öğrendiğimiz zaman ben hissedip sormuştum bir şey var mı diye. Ne kadar ileri görüşlü bir adamım."
Havalı bir biçimde konuştuğunda kendimi tutamayıp kıkırdadım.
"O zaman Akın, Ebrar benim dünya ahiret bacım demişti."
Esat amcam dişlerini sıkarak konuştuğunda ayağa kalktım.
Artık birinin bu işe müdahale etmesi gerekiyordu.
"Amca, lütfen Akın'a Ebrar'a karşı bir şeyler hissediyor diye kızma. Zaten şuan kızman veya sinirlenmen bir şey ifade etmeyecek. Bir işe de yaramayacak. Çünkü biz sizin bizi kardeş olarak büyütmenizi istemedik. Siz bizim birbirimize aşık olabilme ihtimalimizi göz ardı etmeseydiniz şuan burada kimse üzülmeyecekti, kimse sinirlenmeyecekti. İstersen sinirlenmeyi bir kenara bırak ve Akın'ın duygularına saygı duy. Bu olanlar onların arasında ve biz buna karışamayız. Onlar en doğru kararı verecektir."
Ortamda büyük bir sessizlik eşliğinde gözler benim üzerime dikilince bir korkmadım değil.
Kalktığım yere geri oturunca Rüzgar'a doğru fısıldadım.
"Çok mu yükseldim?"
"Hıhım, biraz."
Mırıldanarak cevap verdiğinde gözlerimi ellerime çevirdim.
"Kız amma akıcı konuştun, çok mu kitap okuyorsun sen?"
Deniz teyzemin sorusuyla göz devirdim. Bu kadın gerçekten Akın'ın sınav notlarını gördüğü zaman haricinde ciddi kalamıyordu.
"Haklısın kızım. Onlar aralarında halletsinler, karışmıyorum."
Esat amcam kısa bir konuşmanın ardından evden çıkınca babamlar da peşinden gitmişlerdi.
O da bir babaydı sonuçta. Hiçbir baba evlatlarının kötülüğünü istemez, onu üzecek şeylerden kaçınırdı.
"Şimdi kızar sinirlenir ama akşama gönlünü alır anneciğim, merak etme."
Yeliz teyzem Ebrar'ın başını öptü ve saçlarını okşadı.
"Bize bırakıyorsun amca ama kızın benle konuşuyor mu bakalım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım
Teen Fiction"Söz veriyorum. Kaybettiğin çocukluğunu sana geri getireceğim" ............... Çocukluk Aşkınla birlikte çocukluğunu kaybetmiş bir kız... Alya... Öldü sandığı aşkı birden geldiğinde sanki hiç gitmemiş gibi devam ettiler. Sanki hiç ayrılmamış gibi...