Elijah(3)

1.4K 103 67
                                    

Elijah ile olan konuya açıklık getirdim. Bana fikir veren dolan112255 e teşekkür ediyorum. Hepinizi öpüyorum.😗😗😗

*******************

Damon la barışalı iki hafta olmuştu. O gün hafizandan hiç çıkmıyordu. Bir daha Damon 'dan ayrılmak gibi bir saçmalık yapmayacağına dair kendi kendine söz verdin. Ikinize de işkence yapmaya gerek yoktu.
Sizin barıştığınızı görenler de sizin kadar mutlulardı. Tabi üzgün bir Damon Salvatore çekilmez oluyordu. Sadece Elena 'nın umutları sönmüştü o kadar. Hala anlamamıştı, sizi ayıramazdı. Ama Elijah da öyle düşünüyor muydu? Onu da aylardır görmemiştin. Seni unutmuştur diye düşünüyordun. Ama gerçekten de öyle miydi?

*******************

Evinde oturmuş sıkıcı bir film izlerken çalan telefonun melodisiyle sebepsiz yere irkildin. Melodi bela var dercesine kulağına dolarken telefondaki isme baktın, Klaus'tu. Hemen telefonu açıp kulağına götürdün.

"S/A, Mystic Falls a geri dönmüşsün."

"Evet, Damon la barıştık. Zaten ayrılmamız saçmaydı da neyse."

"Telefonlarımı açmamanın bir bedeli var, biliyorsun değil mi?"

"Kimsenin telefonlarını açmamıştım, Klaus."

"Ben kimse değilim, ben Klaus Mikaelson'ım. Şimdi senden New Orleans a gelmeni ıstiyorum. Acil!"

"Noluyo ya?"

"Dediğimi yap."

Telefon kapanmıştı. Klaus neden böyle yapmıştı ki şimdi diye düşüncelere dalmıştın ama mantıklı bir açıklaması olmalıydı kesinlikle. O yüzden hemen üzerini değiştirdin ve arabana atlayıp yola çıktın. Bir de Damon a durumu kısaca açıklayan bir mesaj gönderdin. Kim bilir mesajı görünce ne tepki verecekti? Elijah ile aynı ortamı bırak aynı şehirde bile olmanı istemiyordu.

Sonunda gelmistin ama gece yarısı olmuştu. Hızla eve giriş yaptın. Bütün kökenleri ve Marcel i hararetli bir şekilde konuşurken bulmuştun. Sen gelince susmuşlardı. Gözlerin Klaus u buldu. Elijah a bakamıyordun zaten. Hepsi şaşkın bir şekilde sana bakıyordu.

"Bu kadar erken geleceğini düşünmemiştim."

"Acil dedin ya."

"Kimin kankası..."

Klaus un yüzüne seninle gurur duyduğunu gösteren bir ifade yerleşmişti. Gözlerini devirdin ama bu hali çok tatlı gelmişti gözüne.

"Seni çağırmamızın sebebi Hope."

Freya konuşmuştu.

"Bu işte sadece güvenebileceğimiz kişiler olmalı ve Klaus sana çok güveniyor."

Varlığını yeni fark ettiğin Hayley konuşmuştu. Konu Hope olunca annesi olmazsa olmazdı zaten. Kaşlarını kaldırıp devam etmelerini bekledin.

"Güvenilmeyecek gibi biri değil çünkü."

Elijah konuşunca tuhaf olmuştun. Sessiz kalmayı tercih ettin. Gelip koltuğa oturdun ve ayrıntıları anlatmaya başladılar. Hope seni çok severdi. Seni bir abla olarak görüyordu. Tehlikede olduğu için onlara tereddütsüz yardım edecektin.
Sana yeterince bilgi verdiklerinde saat gece ikiye geliyordu. Yorgunluktan gözlerin kapanıyordu. Rebekah sana kalacağın odayı gösterip gitmişti. Yatağa uzanmadan üstündeki hırkayı çıkardın ve içinde ki telefonu aldın. Damon 'dan bir sürü mesaj gelmişti. Ilk baştaki mesajlar sitem dolu olsa da sonradan endişelendiği belli oluyordu. Telefonunu sessize aldığından görmemiştin mesajları. Hemen tekrardan durumu açıklayan bir mesaj gönderdin ve gelmemesi için de bir mesaj yolladın. Çünkü biliyordun ki o yerinde duramazdı.
Ilk önce arkanda bir rüzgar hissettin. Sonra biri seni duvarla arasına aldı. Şaşkınlıktan elindeki telefon yere düşmüştü. Kim olduğuna bakmak için bir anlığına kapattığın gözlerini açtın. Karşındaki bütün gece sessizliğini koruyup gözünü kırpmadan seni izleyen Elijah dı. Onu ittin ama senden daha güçlü olduğu için kıpırdamadı bile.

"Elijah-"

"Hala anlamıyorum onu nasıl sevdiğini?"

"Damon ı mı kastediyorsun?"

"Başka birine aşık olmadığına göre..."

Sesi sonlara doğru kısılmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sesi sonlara doğru kısılmıştı.

"Bu seni ilgilendirmez, Elijah ama Damon ı seviyorum. Onun deniz mavisi gözlerini seviyorum. Muzip bir sekilde olan yamuk gülüşünü seviyorum. Yumuşacık saçlarını seviyorum. Beni kucaklayan kaslı kollarını seviyorum. Bana takılmasını seviyorum. Krep yapmasını seviyorum. Beni öpüşünü seviyorum. Saçlarımla oynamasını seviyorum. Beni sevmesini de seviyorum. Kısaca ben onu  her şeyini seviyorum. Anladın mı? Yeterince açıklayıcı oldu mu? Yoksa saymaya devam mı ediyim? Seni üzeceğini bile bile gerçekleri duymak hoşuna gitti mi?"

 Anladın mı? Yeterince açıklayıcı oldu mu? Yoksa saymaya devam mı ediyim? Seni üzeceğini bile bile gerçekleri duymak hoşuna gitti mi?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Soluk almadan konuşmuştun ve o da seni dikkatle dinlemişti. Konuşman bitince seni sıkıca tutan kolları gevşedi ve odayı geldiği gibi arkasında soğukluk bırakarak terk etti. Onu üzdüğünü biliyordun ama bunlar gerçeklerdi. Onun beklentisini karşılayamazdın. Kalbin Damon a aitti.

Nasıldı bu bölüm? Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nasıldı bu bölüm?
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.

IAN SOMERHALDER İLE HAYAL ETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin