Sevgilik oyunu 4 -son-

882 62 51
                                    

Bu bölümü okuyucumun dediği gibi taraflara ayırdım. Uzun bir bölüm oldu, bütün tarafları okumadan geçmeyin sakın.

Damoncular buraya 👇

İki adam da bir süre sonra birbirlerine attıkları ölümcül bakışları bırakıp sana yoğunlamışlardı. Şimdi seçim zamanıydı. Ne olursa olsun Kai 'nin ihanetini unutamıyordun ve bu Damon 'ın seni reddetmesinin önüne geçiyordu. Belki de bu oyunu sürdürmeliydiniz.

"Evet, Kai geç kaldın. Benim partnerim zaten var."

Yerinden kalkıp yalandan bir gülümseme takınıp Damon 'ın koluna girdin.

"Hadi ama siz sevgili falan değilsiniz. Sırf bana kızgınsın diye numara yapıyorsunuz. Bunlara gerek yok çünkü gerçeği biliyorum."

Damon, senden önce davrandı.

"Seni kızdırmak için başka yöntemlerimiz de var ama seninle uğraşarak değerli vaktimizi harcayamayız. Değil mi, tatlım?"

"Aynen öyle."

Kai, alayla güldü ama senin ve Damon 'ın ciddiliğini görünce sustu.

"Ha siz ciddisiniz yani."

İkinizde aynı anda başınızı sallayınca Kai koltuğun üzerindeki çiçeği aldı ve anlamdıramadığın bir yüz ifadesiyle sana döndü tekrardan.

"Ben gidiyorum, S/A. Senin kurallarına uyacağım. Eğer bir gün dönmek istersen seni her zaman bekliyor olacağım."

"Öyle bir şey olmayacak, Kai."

Kafasını sallayıp kapıya ilerledi. Elinde çiçeklerle kapıdan çıkmadan bağırdı.

"Çiçekleri de alıyorum çünkü burada kalsalar çöpe gideceklerdi. En azından başka birini sevindirebilirim."

Damon 'ın gözlerini devirdiğini gördün ve gülerek sen de Kai 'nin arkasından bağırdın.

"Çok düşüncelisin gerçekten."

Kapıyı çarpıp çıkan Kai, küfürler savurarak yolda yürümeye başladı. Bulduğu ilk çöp konteynırına da çiçek buketini attı.

Sen ve Damon yalnız kalınca kolundan çıktın.

"Bir işe başladık ve bunu bitirmeliyiz. Kai olayında yardımların için sağ ol. Partiye sadece bunun için seninle katılacağım."

"Bana kızgın mısın?"

Yüzüne hayretle baktın.

"Bunu sorabiliyor musun?"

"Bak kafam çok karışık. Elena 'dan ayrıldım ama hiçbir şey hissetmiyorum. Seni de yarı yolda bırakmak istemiyorum."

"Kalbimi kırdın, Damon. Kai bile bu kadar üzmemişti."

2 gün sonra parti için fazlasıyla özenmiştin. Aynadan kendine bakarken çalan kapıyla hareketlendin. Karşında smokinle mükemmel duran adam kendine verdiğin sözü tutmaman konusunda seni zorluyordu. Ona aciz olmadığını göstermeliydin ama ah şu kalbin! Sana uzattığı koluna girdin.

"Çok güzelsin."

"Biliyorum."

Sinirle ve kibirle söyleyince yan taraftan bir kahkaha duydun. Ona baktığında sustu.

"Bana kızdığın için böyle şeyler yapma."

"Haha..Ne münasebet!"

Biraz saçmalayınca sen de sustun ve partiye gidene kadar sessizliğinizi korudunuz. Caroline boynuna atlayınca sendeledin ama hemen kendine geldin.

IAN SOMERHALDER İLE HAYAL ETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin