Ölü Beden

☇GİRİŞ

●

"Buradaki toplanma amacımız bellidir." dedi yaşlı, uzun ak sakallı dede. Elindeki değneğini sabit tutarak karşısında durmuş üç adama göz gezdirdi.

"Efendim tekrar söyler misiniz?" dedi çekinerek su adam. Çekinmesi çok normaldi. Çünkü karşısındaki adam kendilerinden kat kat güçlüydü. Karşısında saygıyla eğilmek zorundaydılar. "Daha açık bir şekilde."

Yaşlı adam kafasını salladı. Üç adamın önünde git gel yaparak gezmeye başladı. Diyeceği şey çok önemli bir işti. Hiç kimse tek kelimesini kaçırmadan pür dikkat dediklerini akıllarına kazınmasını istiyordu. Unutulan bir kelime işlerinin önüne bir engel konmasıydı.

"Anlatırım su adam. Ama tüm algılarınızı açıp beni iyi dinleyin." Derin bir nefes alıp kelimeleri dikkatle süzgecinden geçirip konuşmaya başladı. "Biliyorsunuz ki Sendyler tutsak altında. Bunu kanlı, canlı olarak gördünüz." Bunu onaylamaları için yüzlerinde gezdirdi. Herkes onayladığında devam etti. "Bizim buradaki görevimiz onları İnsendylerin elinden almak. Bunu da biliyorsunuz." Tekrar yüzlerinde gezdirdi. Dedikleri doğruydu ama ama nasıl alacaklarını bilmiyordular.

Yaşlı adam geçenlerde olan kaosu hatırlayınca içi titredi. Karşısındakilere bakınca onlarda bunları bahsedince endişeyle bakmışlardı. Kim endişeyle bakmazdı ki. Habersiz olan bir saldırıydı. İyi olan ruhlar yani Sendyler hiç beklemedikleri anda kötü ruh olan İnsendyler tarafından saldırıya uğramışlardı. Aslında her zaman Sendyler güçlü olurdu çünkü Sendyler daha kalabalıktı. Ama bayabi uzun süredir İnsendylerden ses gelmediği için anlamaları gerekirdi. Sayıları az olmasına rağmen çok güçlü silahlarla saldırmışlardı. Hazırlıksız yakalanan Sendyler için sonu tutsaktı.

"Evet efendim. Bunları biliyoruz ama nasıl alabileceğiz. Burası soru işareti." dedi hava adam, diğerlerinden daha özgüvenli bir şekilde. Özgüvenli olmasının sebebi kendine güvenmesi ve eşini, dostunu canı uğruna düşmanlarının elinden almak için her şeyi yapardı ve yapmaya da hazırdı. Yaşlı adamda bunun farkındaydı.

Kendine güvenmesini görünce memnunca gülümsesi yaşlı adam. "Neden buradasınız?"

Üç adamda afalladı. Bu sefer söze ateş adam girdi. "Efendim az önce dediniz ya Sendyleri kurtarmak için buradayız."

"Hayır hayır öyle değil. Neredeyse bütün Sendyler tutsak ve sadece siz üçünüz tutsak değilsiniz." Belkide üçünden başka tutsak olmayanlar vardır ama olan varsa bile İnsendyler bulup almışlardır.

Bunu demesiyle üç adamda birbirlerinin yüzlerine anlamsızca baktılar. Bu detayı unuttukları çok belliydi. Sorular gelmeden yaşlı adam anlatmaya başladı. Çünkü boşuna zaman kaybıydı. "Sadece üç adam kurtarabilecek zamanım vardı ve ben sizleri kurtarmayı seçtim."

"Neden efendim? Eşiniz, dostunuz varken neden biz?" diye ortaya atıldı ateş adam şaşkınlıkla. Bir yandan da tek kendilerini kurtardıkları için içi bir gururla doldu.

"Çünkü eşimi, dostumu kurtardığım zaman elime hiçbir şey geçmeyecek. Sadece sevdiklerim yanı başımda olacak. Ve belli bir zaman sonra yanımda olacakları bile belli değil. Çünkü İnsendyler tekrar gelebilirdi. Ama sizleri kurtarmak demek diğer Sendyleri de kurtarmak demektir. Ve bundan daha fazla kazanç sağlamak."

Yaşlı adamanın zekasına bir kere daha hayran kaldılar. O kaosun ortasında aklına böyle bir plan gelmesi zekilik değil de neydi? Herkes ilk önce eşlerinin, evlatlarının yanına koşarken bu yaşlı adam ilk önce bu üç adamı güven altına almıştı.

"Peki efendim bunları biz nasıl kurtaracağız?" diye hava adam sordu.

"Kendi güçlerinizin çok farkındasınızdır." dedi yaşlı adam. Üç adam da kafalarını sallayarak sessiz şekilde onayladılar.