Her zaman umut vardır.
Ataş ile barut ne kadar zıt olsa bazı aşklarda bir okadar zıtlar
Sevmek bazen zor, bazende kolaydır ama kimine göre patronla işçi gibi olabilir mi.......O gün bütün gün şirkette koşuşturup durdum. Akşam olup mesaim dolunca eve gitmek istediğimde maalesef Rüzgar bey bunu ret etmişti.
O kadar itiraz etmeme rağmen kendisi beni bıraktıktan sonra sabahları da şoförü alacakmış. Neyseki bu olayı daha fazla tartışmadan eve geldiğim bir kaç dakika sonra Ada hıçkırıklar eşliğinde beni arayıp hastahanede olduklarını söylediğinde. Ne için olduğunu sorma gereği bile duymadan hemen hastaneye gittiğimde. Emel teyzeyi baygın bir şekilde yatakta gördüğüm andan başka hiçbir şey hatırlamıyordum.
Uyandığımda neyseki Emel teyzede kendindeydi ama hiçbir şekilde kalkamazdı çünkü kütü bir şekilde düştüğünden diz kapağını incittiğinden bir ay boyunca ayağının üzerine pek fazla basmaması gerekiyormuş ve teburcu olana kadar onları yalnız bırakmak istemediğim için Rüzgar beyi arayıp haber verdiğimde allahtan kabul etmişti.
Üç günün sonunda hastaneden taburcu olduğumuzda eve dönmüştüm ama ne dünüş sanki hasta olan Emel teyze değilde ben hastaydım çünkü annemle babamın kazasından sonra mecbur kalmadıkça hastanelere pek fazla gitmiyordum aslında. Bunu Ada'larda bildiğinden gitmem için ısrar etmişlerdi ama ben onları ret etmiştim. Neyseki herşey yolundaydı Emel teyzeyi yatağına yatırdıktan sonra eve gittiğim gibi kendimi duşa attım duş kabinin soğuk suyunu açtığım gibi çıplak bedenimi altına koyarak kaç günün akıtamadığım göz yaşlarımı suyla birlikte akıtmaya başladım.
Ama bu ağlayış ve haykırışları beni kendime getirmediğini fark ettiğimde
Buruşmuş vucudumu suyun altından çıkardığım gibi üzerimi giyindikten sonra kendimi dışarıya attım.Günlerdir annenle babamı ihmal ettiğimi bildim de kendi kedimi motive etmek için yayan yürüdüm.
Her bir attığım adım bir damla göz yaşım yola düştüğünde yol bile titriyordu benim kalbimin acısında yolar bile alıyordu ama sevdiklerim bizi terk edince ne çektiğimizi neden anlamıyorlardı.
Anasızlıl basızlık canıma tak etsede ne yazık ki elimden hiçbir şey gelmediği gibi onları geri getiremiyordum.Her zaman mezarlığa geldiğimde bekçi amca beni tanıdığından "Hasta olduğumu" sormuştu. Anlamsızca
"neden diye" sorduğumda bu günlerde gözükmediğimi söyleyince ağlamam biraz daha armış ve hızla annem le babamın yanına gittiğimde
Zeynep kaya 💐 Ali kaya
Her zaman olduğu gibi inanamayarak isimlerine baktım belki yanılıyorumdur ama gerçekti. Yıllar geçsede yinede inamak istemiyordum sanki bir gün bir yerlerden çıkar diye.Artık ayakta dayanılacak gibi olmadığımdan bedenimi olduğu gibi mezarın üzerine yığarak hıçkırıklarla ağlamaya devam ettim. Ne çok Kimsesizmişim de haberim yokmuş. Bu acı dolu hayatın içerisinde kayboluyorum ama elimden tutan tek bir insan bile yoktu .
İnsan hep omuzunda yaslayacak bir baba göğsüne hüngür hüngür ağlayacak bir anne, korunacak bir abi arar ama şuanda etrafımda kimsecikler yoktu .
Avuçlarımı annemle babamın toprağıyla doldurup haykırmaya başladım."Annemmm babammmm beni bu koca dünyada neden yannız bıraktınız. Bekçi amaca bana dediki bu günlerde sizi ziyaret etmediğimi söyledi" burnumu gürültüyle çektikten sonra devam ettim.
"Ben bir kaç gün gelmediğim için bana küstünüz mü?" Başımı hızla iki yana sallayarak.
"Peki ya be" diye haykırdım
"Peki ya ben kime küseyim. Siz burada beraber uyurken ben yatağımda uyuyamıyorum beni hem yetim, hemde öksüz, bıraktınız. Ben sizsizliğe alışamazken şimdi abisizim.
Şimdi bana söyleyin asıl kırılan kim, asıl yannız olan kim, asıl muhtaç olan kim, sizmi, yoksa ben mi "diye etrafı iletecek bir sesle bağırıp başımı biraz daha toprağa gömdüm. Belki annem babam kokar diye ama sadece kuru toprak kokusuydu. Acı iliklerime kadar ulaşmıştı ve bünyem nedensizce dayanamıyordu.
Allah'ım ölüm haksa ben neden yaşıyordum beni neden annem le babamın yanına almıyordun ne gibi bir günahın için cezalandırıyorduk.
Gittikçe bünyem düşüyordu artık başımın ağrısından kalkacak halde olmadığımdan bir elin omuzumdan olduğunu hissettim.