24 bölüm Çok Zordu.

223 25 1
                                    

Yoksa bendemi artık yolun sonuna
gelmiştim. Bundan sonra mutlu olacağımı sanarken bu dünyadan göçüp gidecekmiydim. Neden mutlu olmayı bana bu kadar çok görüyorlardı. Herkes gibi mutlu olmak benimde hakkım değilmiydi.

Arkamda beni seven iki adamı bırakmak istemiyordum. Annem le, babamın, beni ve abimi bıraktıkları gibi bende onları bırakamazdım bu... bu.. çok bencilceydi. Böyle bitmemeli bence bünyeme yüklediğimde Rüzgar'ın gür sesini işittim.

" Tunç çabuk ol Levent'e söyle herşeyi hazırlasın. ?" Diyordu Ada'nın hıçkırık sesini duyduğumda gözlerime biraz daha yüklenmeye başladığım sırada yüzümde koca bir el hissettim ve bu Rüzgar'dan başkası olamazdı.

"Asistan hadi uyan önümüzde koca bir hayat var?" Deyip Anlıma küçük bir öpücük kondurduğunda. Yavaşça gözlerimi aralayıp açtığım sırada başımın Rüzgar'ın göğsünde olduğunu gördüm benim gözlerimi açtığımı görmediği için başı saçımın arasında saçlarımı kokluyordu ve biz
arabanın içindeydik ne zaman Rüzgar gelmiş, hangi ara arabaya binmiştim, hiç bir şey hatırlamıyordum.
En son o adamın beni bıçaklayıp yere yığıldığımı hatırlıyordum .
Titrek bir sesle.

"Rü.. Rüzgar " dediğimde Rüzgar başını yavaşça başımdan ayırarak siyah gözlerini mavi gözlerime bakmaya başladı.
Gözlerinde acı, ve hüzün, vardı. Bunun tek sebebi bendim. Onun bu haline dudaklarım titremeye başladı. Acı ve hüzünlü bir sesle.

"Ben... ben çok Üzür dilerim." Dediğimde Eliyle dudaklarımı kapatıp.

" Şışışı kendini yorma konuşacak çok zamanımız olacak. Sakın kendini suçlama buradaki en masumu sensin.
özür dilemesi gereken sen değil, asıl benim, hepsi benim suçum seni koruyamadım. " deyip beni teselli edercesine baş parmağıyla yanağımı okşasada canım çok yandığı için
gözlerimi ağır bir çekim gibi Rüzgar'dan ayırıp karnıma baktığım sırada Rüzgar buna mani olmak istesede direnmiş gibi yaparak bakmaktan vazgeçmedim.

Koca elinin arasında kana bunalmış  bir bezle sıkıştırmışcasına karnımın üzerindeydi.
Vücudumun halsizliğinden ve bezin kanlar içinde olması çok kan kaybettiğimi belirgesiydi.

Ve gittikçe bünyem zayıf düştüğü için
içimden merak ettiklerimi Rüzgar'a sormak istiyordum birdaha bu mümkün olmaya bilirdi. Gözlerimi yukarıya kaldırıp bir elimle Rüzgar'ın kirli sakallarına dokunarak.

" Benim için elinden gelen her şeyi yaptın ama senin bu diğer kelimene inanmıyorum. "
Konuşmamdan dolayı Rüzgar konuşmak için dudaklarının bir birinden ayırınca elimi yanağından alıp dudaklarının üzerine indirip buna mani oldum.

"Belki bir daha hiç konuşmaya bil. ....... " 
Bu sefen hızla lafımı tamamlamama fırsat vermeden elini ağzımı tekrar kapatıp konuşmama mani oldu.

İkimizinde elleri dudaklarımızın üstündeydi ve bu durumda bile beni yok edercesine heyecanlandırdığı için yavaşça elimi onun dudaklarından ayırdığım zaman o da elini dudağımı okşarcasına ayırdıktan sonra

"Sakın birdaha böyle bir şey söyleme, sana asla birşey olmasına izin vermem."

Sanki koca bir kamyol eşya nakliyat yapmışcasına nefes, nefese, alış verişleri değişikti ama beni daha fazla heyecanlandıran bir şey yaptı.

Dudaklarını anlımla buluşturduğu an hetecandanmı yoksa çok kan kaybetmemden mi bilmiyorum ama
gözlerim kendiliğinden kapanmaya başladı.

"Kapatma gözlerini biraz daha dayan az kaldı güzelim "

Ne dedi o güzelim mi dedi. Beni güzel mi görüyordu, yoksa bu halde olduğum için mi böyle konuştu ama her ne için söylediyse bana çok iyi geldi sanki ayaklarım yerden kesilmiş bir kuş gibi kanatlanıp uçuyor  gibiydim. Hele ki vucudumda ki ağrı diye bir şey kalmamıştı.

Her şeyinle ilkimsin Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin