Neydi şimdi bu hayatın bana oynadığı oyunmuydu. Yaşadığım acılar yetmiyormuş gibi birde Rüzgar bana ihanet mi ediyordu. Ben onu bu kadar çok severken o beni değilde bir şakasına mum ışığında büyük harflerle bir parkantın üzerinde salonun duvarında boydan boya
SENİ SEVİYORUM
Yazacak kadar beni hiç sevmemişmiydi.Ben bu güne kadar sadece kendimi avutmuşmuydum yani . Bu gördüklerim karşısında daha fazla dayanamayarak.
Boğazımdan kaçak bir hıçkırık sesini bir daha çıkmasın diye ağzımı sıkı sıkı kapatıp.
Geri geri salondan çıkacağım sırada.
"Nereye?"
kulağıma gelen sesle aniden bakışımı sağa sola çevirsemde kimseyi göremedim.O kadar şaşkındım ki sesin nereden geldiğini algılayamıyordum.
Bir anda gözüme vuran ışığa baktığımda. Seni seviyorum yazılan yerden bir anda farklı yazılar çıkmaya başladı.
Bu, bu, nasıl olabilirdi.
Yazılar geçtikçe ben içimden okumaya başladım.Alın yazım, kaderim, sevdiğim,
İlkim, herşeyim.İyiki benim karşıma çıktın.
İyiki hayatımdasın.
İyiki seni sevdim.
İyiki seni tanıdım.
💓💖💖💓💖💓
Kalbim sadece senin için atıyor.
İyiki varsın.
İYİKİ İYİKİ DOĞDUN
🎂🎂🎂🎂GÜL KOKULUM.
GÜZEL GAMZELİM.Hem ağladığım için, hemde şaşkın olduğum için, hala elim ağzımdaydı.
Yazı bitip sona erince bugün benim doğum günüm olduğunu yeni hatırladım bu olanlardan dolayı tamamen aklımdan çıkmıştı.Ama nasıl olabilirdi ben ve abim ve Ada'an başka hiçbir zaman kimseye doğum günlerimizi söylememiştik .
Rüzgar bugün benim doğum günüm olduğunu nereden bile bilirdi ki.Sevinçten ne yapacağımı bilememiyordum.
Saatlerdir ona ne kadar haksızlık yaptığımı anladığımda kendi kendime utanmıştım. Onun hakkında nelerde düşündüm böyle Rüzgar'ın beni aldattığını sanarken o burada bana doğum günü sürprizi yapmış.Bir anda arkadan kısık bir müzik sesiyle beraber yavaş ayak sesleri yankılandı kulaklarıma. Kalp atışlarım öyle bir atmaya başladı ki neredeyse ağzımdan çıkacak gibiydi. Adım sesleri bana yaklaştıkça küçük bir ışıkta onunla birlikte geliyordu. Tüm cesaretimi toplayıp arkama baktığımda.
Rüzgar tüm ihtişamıyla çikolatalı pastayla tam karşımda durdu.Sesli bir şekilde yutkundum ve göz yaşlarıma hakim olamadım.
"İyi ki doğdun, iyi ki varsın,
Bundan sonra tüm derler arkada kalsın, bundan sonra mutlu olma zamanı . Bundan sonra göz yaşı dökmeni istemiyorum, gülmeni istiyorum, gülmek sana daha çok yakışıyor güzel gamlelerle beraber "Onun bu söyledikleri karşısında ağlamam dahada artı.
" Şuan döktüğüm tüm göz yaşlarım bu sefer üzüldüğüm için değil. Bu seferkiler mutluluk için dökülüyor. "dediğimde bana tebessüm ederek.
" Olsun mutluluk için bile olsa göz yaşı dökmeni istemiyorum. Hadi şimdi güzel bir dilek tut ve mumları üfle "deyince. Sevinçle başımı hızla olumlu anlamda salladıktan sonra mumlara doğru eğilip gözlerimi kapatıp içimden dileğimi diledim.
" Rabbim annen le Kemal amca kavuşamadı. Ne olursun benle Rüzgar kavuşalım sadece ölüm ayıra bilsin bizi " deyip mumları tek üflemeyle söndürdüm.
Rüzgar pastayı masaya indirdiği gibi elinde bir bıçakla doğruldu. Bıçağı bana uzatınca
İlk başta argılamadiğim için ona kaşımı kaldırdım. benim bu şapşal halime tebessüm ederek." Beni değil pastayı keseceksin "deyince. İçimden bir süre saydım kendime. Ben neden bu adamın yanında hep böyle şapşal oluyordum.
Neyse bu anın tadını kaçırmak istemiyordum şuan. Bütün saçmalığım umurumda bile değildi. Bıçağı almadan Rüzgar'ın boynuna atlayıp ona öyle içten sarıldım ki hiç ayrılmamak umuduyla. Benim sarılmamdan şikayetçi olmadan o da bana sarılıp. Saçlarım ve boyun boşluğuma milyonlarca kes öpücükler konmaya başladı. Ben ise onun göğsünde dünyanın en güzel huzurunu buluyor ve en güzel kokusunu alıyordum.