Dağlara, taşlara anlatsam benim Rüzgar beye karşı hissettiklerimi anlarmı .
Benim hissettiklerimi herkes hissediyormu ben ilk defa hissettiğim için elimde olmadan bedenim, ve ruhum, benden bağımsız olarak harekeleniyor.Bugüne kadar hayallerimde sadece abim vardı,
Şimdi ise Rüzgar bey de vardı, hayalle gerçek arasında kalakalmışım .Baş ağrısından bütün bedenim ağrıyor olsada burnuma gelen tanıdık kokuyla tün ağrım yok olup gidiyordu.
Sevmek böyle bir şeydi demek her koşulda bile yaralara merhem olan tek şey sevgiydi, sevmek demek tüm acıların dağılması demekti.
Ona alışmak dünyanın en güzel şeyiydi, onu sevmek acılarım olmamış demekti, ona aşık olmak yeniden doğmuş olmam gibiydi ama tüm gerçeklerle tek başıma kaldığımızda acılarımızla her zaman yüzleşiyor gibiydik.Sanki ter içinde yüzüyor gibiydim,
Nemli bir yerde hissettiğim için
göz kapağımı yavaşça açtığımda. Yüzümün çıplak bir
bedende olduğunu anladım.
Başımı ani bir şekilde kaldırıp baktığımda şok oldum.Gözlerim resmen Rüzgar beyin gözleriyle buluştu. Bu hayal olmayacak kadar gerçek gibiydi bu saçma halime gözlerim kendiliğinden kapandı.
"Hayır, hayır, bu gerçek olamaz
Ben yine rüya görüyorum. "
Dediğimde Kulağıma gelen sese
gözlerimi ani bir şekilde açmama neden oldu."Imm rüyalarındamı görüyorsun sen beni?" Der demez
Gözlerim şaşkınlıkla kocaman açılmış bir vaziyeteydi. Bu rüya olmayacak kadar gerçekti siyah gözleri okadar çok güzeldiki, insanın baktıkça, başkası, geliyordu .Hareketsizce öylece bakmaya devam ediyordum ki Rüzgar bey gözlerini bana kısarak ılımlı bir sesle .
"Yerin rahat mı?" Dediğinde. Sesli bir şekilde yutkunmama sebep olurken bir hışımla yataktan fırladığım gibi tedirginlikle üstüm başımla oynamaya başladım.
Ne yapacağımı bilemediğim için titrek ellerimi saçlarımda gezdirerek düzeltmeye çalıştığımda gözlerim Rüzgar beyi buldu. Sağlam kolunu başının altına koymuş otuz iki dişi çıkmış bir vaziyette bana sırıtarak bakıyordu.
Bundan daha fazla utanarak.
Bu cesareti nerden aldıysam
sesli bir şekilde."Ne gülüyorsunuz ?" Dediğimde
Ağzını kapatıp kalkmak için hamle edince o da benim ilk kendime geldiğim zaman ki gibi zorluk çekince onun canının acıması benimde canım yanmasına sebep olduğunda adete yerimden fırlamama sepep olsada elim onun çıplak vücuduna temas ettiği anda elektrik çarpmış gibi olduğumda ani bir hareketle ondan bir adım uzaklaşmama sebep oldu .Zorlada olsa doğrulmayı başardığı an bakışını bana diktiği gibi ayak topuğumdan başlayıp bütün bedenimi iyice süzmeye başladığı bakışı başımdaki sargıda durduğu gibi yüz ifadesi bir anda değişti.
Gözlerini ağır çekim gibi sargıdan alıp gözlerime dikerken .
"İyimisin. Başka bir yerinde bir şey varmı?" Dediğinde
İçten ve merhametdolu bir sesle
Donmuş bakışımı iki yana sallayarak onun rahatlamasını sağlamak için ."Hayır yok..... Ben iyiyim "
Desemde hala tedirginlik bakmaya devam ederken. Aramızdaki bu oluşan kaosu kaldırmam için konuşmaya ihtiyacı duydum."Peki ya siz nasılsınız. Yaranız acıyormu?" Dediğimde.
Daha fazla susmayarak konuştu.
"Sen nasıl bir kızsın böyle senin yerinde hangi kız olsaydı. Şimdiye kadar beni suçlamak için başımın etini yerdi. Ama sen benim nasıl olduğumumu soruyorsun. Benim yüzümden bu haldesin "