36 Bölüm Şok

178 15 0
                                    

Ne kadar hızlı koşarsan koş kendini geride bırakamazsın. Dün unutmak istediklerim hep yetişiyordu içte biz batan güneşe umudumuz, doğan güneşe ise tesellimiz derdik ama bizi artık ne doğan, nede batan, güneş teselli ede bilirdi. Ben bu saatten sonra ne yapardım.

Aylar sonra İstanbul'a geri dönmüştüm.
Aradan bir hafta geçmesine rağmen evden bir türlü çıkamıyordum.
Abimle lokantadan çıktığımız anı bir türlü aklımdan çıkaramiyordum. İstanbul'a geleceğim ilk gün
Rüzgar'ı göre bireceğimi aklımın ucundan bile geçmezdi.
Heleki başka bir kızla sarmaş dolaş olmasını hiç beklemezdim .

Beni söylediği kadar sevmemişmiydi yoksa.
Benin için kurşunların ününe geçen adam bir kaç ay içerisinde
Beni unutup
başka biriyle miydi
Ama nasıl olabilirdi.
Ben birbirimizi ölesiye sevdiğimizi sanarken o başka birinimi bulmuştu bu kadar kolaymıydı unutmak.

Demekki söylediği kadar sevmemişti beni.
Sadece ben mi onu ölesiye sevmiştim.
Ben onun sevgisini içimde saklarken o burada sevgili mi yapmıştı.
Bunları düşünürken göz yaşlarım benden bağımsız akmaya başladı.
Nasıl olurdu böyle bir şey onu aklımdan çıkaramıyorken şimdi kalbimden nasıl çıkaracaktım.

Kalbim sadece onun için çarparken söküp atmak çok zor olacaktı.
Onun kalbi şimdi başkasına mı aitti. Allah'ım neredeyse kafayı yeceğim ne olur bana yardım et diye kendi, kendime dua ettim .

Yavaş, yavaş gün yüzünü göstersede yataktan bir türlü kalkamıyordum.
Bedenime öyle bir ağırlık çökmüştüki bu saatten sonra Rüzgar'ı bir daha kazanamayacağımı çok iyi anladım .

Odamın kapısı çalınca battaniyeyi kafama geçirerek abimin beni ağlarken görmesini istemiyordum.
Ayak seslerini yavaş, yavaş, yatağıma doğru geldiğini anladığımda uyuduğumu sansın diye nefes bile almadım.
Yukarıdan üzerime atlayarak bağırmaya başladı.

"Senin uyumadığını biliyorum pis arkadaş" Ağırlık ve ses Ada'ya ait olduğunu anladım.
Hangi ara gelmiş uyumamama rağmen kapının zilini bile duymamıştım.

Kafamı battaniyeyin altından çıkardığım an gözleri kocaman açıldı.
Büyük ihtimalle ağladığım için çok berbat gözüküyordum.
Ada ani bir hareketle boynuma atlayarak.

" Bu ne hal fıstığım. Benide Umut'uda çok üzüyorsun bu halinle .
Her gün bana kardeşimin nesi var diye beni sıkıştırıp duruyor.
Sevdiğim adama yalan söylemek çok zoruma gidiyor. Kendini biraz toparla ne olursun." diye
Yalvarıyordu adeta . Onun boynuna sarılıp hüngür, hüngür, ağlamaya başladım.

" Benim için kolaymı zannediyorsun. Ben bu haldeyken o şimdi bir başkasıyla " diye haykırmaya başladım.

" Şışş sakin olmaya çalış fıstığım sandığın gibi bir şey olmaya bilir.
Belkide Bir arkadaşıdır. Eyer yanılırsan çok özürlüsü sonra
Senin üzülmeni istemiyorum ?" Desede
o gece gözümün önünden hiç gitmediği için gördüklerim arkadaş olmayacakları kadar belliydi . Çünkü Rüzgar'ı çok fazla kız arkadaşları yoktu heleki sarmaş dolaş olacak adam hiç değildi .

Bunu belkide beni unutmak için yapıyordur bilmiyorum ama yinede onu öyle bir başka kızla görmek çok zordu benim için.

" Ada ben onu bu kadar çok severken. Onu nasıl unutabilirim
Ne olur bana bir yol göster?" Diye yalvardım. Kendimden o kadar çok geçtimki ağlamalarım hıçkırıklara bıraktı .
Ada saçlarımı bir anne edasıyla okşamaya başlarken.

" İnsan ilk aşkını nasıl unuta bilir bilmiyorum ama sen yinede onu unutmaya çalış yoksa Umut Rüzgar'ı duyarsa çok kütü şeyler olabilir." dedi

Her şeyinle ilkimsin Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin