42 Bölüm Kollarımda bayıldı.

211 15 0
                                    

Rüzgar aslan :

Sabah erkenden kalkıp ilk önce sabah sporumu yaptıktan sonra eve döndüğüm gibi duş alıp kahvaltı yaptım. Bugün şirkette hiçbir işim yoktu.
Onun için evden çıkmaya hiç niyetim de yoktu.
Aklımı bulandıran bir şey vardı
Hasret sadece iki gün işe gelip iki gündür de gelmiyordu.
Umut aramış ola bilir ama yinede bu işin içinde başka şeyler vardı kesin.
Hayatın acımasızlığı kör gibi yaktı yüreğimi ansızın gitti ansızın geri geldi.
Ona hem kırgındım, Hemde seviyordum.
Neden hiçbir şey söylemiyordu bu bana haksızlık değilmiydi.
Onu bu kadar çok severken o gözlerimin içine bakıp tek bir kelime bile etmiyordu.
Onun bu suskun ve gün be gün ermesinin sebebi çok büyük bir sorun olmalı ama Allah kahretsin ki Celil den başkası olamazdı ama onu benden ayırmasına sebep verecek kadar ne demiş olabilirdi.

Ben bunları düşünürken kapının ziliyle kendimi toparlayarak
Yerimden kalktığım gibi kapıyı açmaya gittiğimde.

" Süprizzz" Diye bağırdılar her bir ağızdan.
Tunç'un elinde şampanya keremin elinde bir sürü alış veriş poşetleri Dilara'nın elinde ise film dvd si vardı. Onlara gözlerimi kısarak

"Hayırdır"
Dilara beni kenara iterek.

"Hayır, hayır sen gelmezsen işte bizde böyle geliriz" Deyip içeriye girdiler. Tunç'a kaşımı kaldırsamda hiçbir işe yaramadı. Hepsi devet etmeme rağmen içeriye girdiler. Kerem sessiz bir sesle

" Birazdan Lila'da gelecek" deyip
Benim konuşmamı beklemeden koşar gibi salona girdiler.
Ben oturduğum yere geri otururken onlar ise kendi evleri gibi her biri bir yöne dağıldılar.
Dilara ve Tunç mutfağa kerem ise film için hazırlık yapmaya başladı. Ben ise bir misafir gibi sadece onları izliyordum.
Tunç kapıdan şampanya bardaklarıyla söylene söylene salona girdi.

"Ya küçüğüm" diye sitem yapıyordu adeta bir kız gibi Dilara ise tam bir delikanlı gibi.

" Hadi oradan" Konunun ne olduğunu bilmediğimiz için Keremle beraber öylece baka kaldık. İkiside bizim onlara baktığımızı fark edince
Dilara elindeki mısın kasesini sehpaya bırakıp bakışını bana çevirdi. Ona anlamayan bakışla ne gibisinden kaş çattım.
O ise sinirli bir şekilde
elini beline koyarak.

" Aylardır sana Hasret'i sormama rağmen bana tek bir kelime bile etmedin ama bakıyorum da tekrar senin yanında çalışıyormuş. Bana neden hiç bir şey söylemedin. Onu ne kadar merak ettiğimi biliyormusun?"
Dediğinde.
Sakinliğimi koruyarak.

" Gayet iyi merak edecek hiç bir şeyi yok keyfine bak" deyip
Hıncımı Kerem'den çıkartarak.

" Bir saattir bir dvdyi takamadın gittin" dediğimde
Zavallı ne yapacağını şaşırarak.

" Tamam abi sıkıntı yok" deyip dvdyi çalıştırdı.
Tunç un başının altından çıktığını bildiğim için ona çok kütü bir bakış atsamda korkudan benim yüzüme bakmaya cesaret etmiyordu. Titreyen eliyle şampanyayı bardaklara doldurdu. Bir kaç dakika Dilara sinirle bana baktı ama Tunç onun kulaklarına bir şeyler fisıldadıktan sonra herkes kendi hallerinde kaldılar.

Herkes film izlemeye başladı. İlk başta komedi filmi taktılar sonrada korku filmi ni takacağını söyledi Tunç film sırasında telefonumun melodi sesi gelince ekranına baktığımda ilk başlarda şaşırdım.
Umut durup dururken ikide bir aramızdı. Yavaş bir şekilde kalkıp mutfağa giderek telefonu açtığım gibi kulağıma dayadım.

" Efendim kardeşim." dediğimde

" Rüzgar neredesin kardeşim. Şirkettemisin" diye sorduğunda
İlk başta duraksadım

Her şeyinle ilkimsin Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin