6. BÖLÜM Gerçekten safsın

499 57 11
                                    

Çektiğin acı kadar olgunlaşırsın
diyorlar. Olgunlaşa, olgunlaşa,
büyüdüm bilmiyorlar.

Bugün ikinci iş günüm
olacak. Dün çok iş yaptığım
söylenemezdi. Çünkü Rüzgar bey beni
erkenden eve göndermişti
ama bugün öyle olmasına asla
izin vermeyeceğim. Aldığım
parayı hak etmeliyim.
Kemal bey bana Rüzgar beyin
hiçbir şekilde yanından ayrılmamı istemiyordu. Sabah
erkenden kalkar kalkmaz, üzerimi giyindikten sonra evden çıktığım gibi bir araba çevirip binmiştim.

Birazdan Rüzgar beyin evine
varacağım. Otobüs
durağı villaya uzak olduğu için
mecburen taksiye binmek
zorunda kaldım. Mecbur kalmadıkça arabaları pek tercih etmiyorum.

Araba sitenin
önünde durduğunda ücreti
ödedikten sonra arabadan indiğim gibi bahçenin küçük kapıdan içeriye  girdim . Dün Rüzgar bey bana evin anahtarlarını vermişti. Anahtarı çantamdan çıkartarak kapıyı
açtıktan sonra direk mutfağa geçtim.  Kahve makinesinin dönmesine bastıktan sonra dolaptan kahvaltılıkları
masaya yerleştirdim. Saatime
baktığımda dün bu saatlerde
Rüzgar bey daha yürüyüşten
dönmemişti. Onun gelmesine
on dakika vardı.
İki gündür geliyordum
ama mutfaktan başka evin diyer
bölümlerini görmemiştim.
Rüzgar bey gelmeden
villanın içini gezmek istedim.
Başkasının evine izinsiz gezmek istemezdim ama şimdi Rüzgar beye evinizin içini merak ettiğimi söyleyemezdim onun için
O gelmeden gezer tekrar
mutfağa geri dönerim diye düşündüm kendi kendime. Mutfaktan çıkıp
merdivenlerden yukarıya doğru
tırmandım. Bir odanın kapısını
geldiğimde kapıyı tedirginlikle de olsa açmayı başarıp içeriye girdim .

Oda baya büyüktü çift kişilik bir yatak, 6 kapılı gardırop... Bu kesin
Rüzgar beyin odası olmalı etrafı biraz daha incelediğimde bir
ayak sesini duyduğum da olduğum yerde donup kaldım.

"Mutfağın işini bırakıp
benim özel işlerimide mi
yapmaya karar verdin yoksa?"
Dedi. Bir süre hiç kıpırdamadan öylece kala kaldım. Derin bir nefes aldıktan sonra yavaş ve ürkek bir hareketle Rüzgar beye dönüp baktığımda. Utancımdan yerin dibine
geçtim .

Adam duştan çıkmıştı.
Belinden aşıya bir havlu sarılıydı .
Bu adam ne zaman eve gelmiş olabilirdi.Ben bunu nasıl farkedememiştim. Allahım ne olur bu bir rüya olsun dedim ama mealesef gerçekti.

Başımı hızla önüme eğerek paytak
adımlarla çıkmak istedim ama o iki adımda dibimde durdu nefes alışlarım düzensiz bir hal aldı.  

Bütün bedenim istemsizce titremeye başladı. Ne oluyordu bana böyle
ben bir adım arkaya doğru atacakken birden sendelenerek tam yere düşecekken iri elleriyle
ince belimden tuttu. Ellerim
ve saçlarım benden bağımsız arkaya doğru savruldu utancımdan ne
yapacağımı bilmiyordum. 
Rüzgar beyin saçlarındaki su
damlacıkları benim yüzümün
her bir yerini ıslattıyordu.

Gözlerimiz bir anda buluşunca kalp atışlarım almış başını gidiyordu bir an kalbimin ağzımdan
çıkacak gibiydi. Bu halim sesli bir şekilde yutkunmama sebep olurken
Bir an toparlanmak için 
doğrulmak istedim ama
nereye tutunacağımı bilemediğim için ellerim benden bağımsız onun kollarına tutundu. Birden elektrik çarmış gibi olduğumda.
Tekrar irkilip sendeledim ve beni
belimden tutup biraz daha kaldırınca.
Rüzgar beyin yüzü benim yüzüme biraz daha yaklaştığı için burunlarımız neredeyse birbine değecekti. Bu nasıl bir koku böyle parfüm kokusu olamazdı çünkü duştan yeni çıkmıştı. Daha önce bu kadar güzel kokan bir koku aldığımı hatırlamıyordum.

Allahım ben ne düşünüyorum böyle dudaklarım istemsizce titredi
bir türlü konuşamadım.

Gözlerimden bir damla gözyaşı
yanağıma düşünce.
Rüzgar bey benim bu durumumu fark edince benide kendisiyle birlikte doğrultup bir adım geriledi.
İkimizde hiç bir şey söylemedik. Hıçkırmamak için
ellerimi sımsıkı ağzımı
kapatıktan sonra 
koşar adımlarla odadan çıktım.
Merdivenlerden aşağıya inerek utancımdan kendimi
tuvalete attım.

Her şeyinle ilkimsin Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin