Küçük, büyük, tüm yalanlar her zaman ortaya çıkıyordu.
Oysaki yalanın küçüğü, büyüğü, yoktu yalan her zaman yalandı. Oyüzden ben bu gece kendi kendime bir söz verdim. Sonu ne olursa olsun Rüzgar'a her daim inanacak, ve hiçbir şekilde de ne ona, nede bir başkasına yalan söylemeyeceğim.
Sonu her ne olursa olsun ben bu gece çok güzel bir ders aldım.
Hem suçsuz yere inanmamakla, hemde yalan söylemekle Rüzgar'la biran önce konuşmak istiyordum ama her konuşmak istediğimde konuşmama izin vermeyip sinirle
" Daha sonra" diyordu bu da yetmeyip beni arabanın içine öyle bir fırlattı ki işe yaramayan bir eşyaymışım gibi üzerinede kapıyıda şiddetli bir şekilde kapatınca araba gürültüyle sarsıldı ve bu benim sıçrama neden oldu .
Rüzgar onca dayağı ve hakareti yemesine rağmen o adamın yanında bile bu kadar öfkeli değildi. Onu bu kadar çıldırtığım için kendinle gurur duy apta diye kendi sessizliğime kendime kızdım.
Rüzgar arabayı çalıştırırken tırnaklarımla avuç içi mi kemirmeye başladım. Onun yüzüne bakmadan."Sana anlatmama izin ver ne olur "
Diye tekrarladığımda
"Sana sonra dedim" Dişini sıktığı için çenesi iyice gerilmişti.
Rüzgar'dan korkumdan değil bana zarar vermeyeceğinide biliyorum ama neden durmadan tirriyordum. Uzun bir yolculuktan sonra araba villanın önünde durdu. Rüzgar derin bir nefes aldıktan sonra kafasını direksiyona gömdü. Elimi yavaş bir şekilde onun omzuna dokundurduğumda bir anda irkildiğini sandım."Lütfen anlatmama izin ver"
Dediğimde Rüzgar hızla arabadan indigi gibi kapısını görültüyle kapattı.Bende hemen onun arkasından indim. Koşarak ona yetişmeye çalıştım. Bu gün olanları anlatmam gerekiyor onu sakinleştirmem lazımdı. Onu böyle görmeye dayanamiyordum.
Rüzgar kapıyı açtığı gibi içeriye geçince bende direk bıraktığı boşluktan içeriye girdim. Rüzgar mutfağa gitip dolaptan bir şişe suyu bardağa doldurduğu gibi içmeye başladı.
Yavaş bir şekilde ona doğru yürümeye başladım.
Evet hatalıyım bunu biliyorum ama oda bana konuşmam için fırsat vermiyordu.
Ona yaklaştığımda yüzüme bakıyordu ve bu benim kalbimin sıkışmasına sebep oluyordu .Bana arkasını dönüp elindeki bardakla şişeyi set bir şekilde tezgaha bıraktı.
"Rü...." Daha konuşmama fırsat vermeden beni hırsla karşı duvara yapıştırdı.
Yüzüme bakmadan kafasını boynuma gömüp derin bir nefes aldı."Konuş" dedi sesi sakin olmayacak kadar bir emirdi.
Dudakları tenime değince sesli bir şekilde yutkunmama sebep oldu. Boynumu diliyle islatarak lafını tekrarladı.
"Konuş asistan sabahtan beri konuşmak isteyen sensin. Al sana fırsat anlat ne işin vardı orda beni takip mi ettin " dedi ve dudaklarını tekrar tenime değdirdi. Derin bir nefes aldım tüm soruları sıraladı haklı olarak .
"Hayır ben seni takip etmedim"
Dişini hırsla etime eçirdi. Bu hareketinden tırnaklarını duvarı kemirmeme neden oldu .
" Beni takip etmediysen gecenin o saatinde ne işin vardı orda?"
Deyip ısırdığı yeri emmeye başladı.Bana zarar vermemek için dikkatini böyle dağıtmaya çalışıyordu ama anlamıyordu böyle yaparak bana daha fazla işkence çektiriyordu. Kafamı duvara yasladığımdan ona daha fazla yer açmış olmuştum .