1

598 306 112
                                    

        Ben, Osmanlı İmparatorluğu'nun başmimarı Sinan...

        Kimi zaman yeniçeri, kimi zaman köle, kaptan, tayfa, kaşif ve düşünce ürünü olan Sinan...

        Ömrü taşıyamayacağı bir yükün altında kalan başmimar!..

        Beni o yükün altına sokansa, bir düşünce!

        Ezilmekten kurtaransa, anladığım şey!

        Yardım ettim, teselli ettim, gezdim, gördüm, düşündüm, olağanüstü şeyler yaşadım, ölümden kıl payı döndüm...

        O, hepsinden fazlasıydı! Hiç kimsenin anlamadığı şey!..

***

        Yatakta yatıyorum. Komşularım yardım ediyor ama eskisi gibi şartlar iyi değil. Ateşim var ve ağzımdan nefes alıp veriyorum.

        Kapı çalındı. Ramize kapıyı açıyor. Sai'nin sesini duyuyorum. "Sinan Bey'i ziyarete geldim." deyip yanıma geliyor. "İyi misin, Sinan?"

        Gülümseyerek, "Çok şükür, iyi hissediyorum." dedim ama aslında öyle değildim. "Nasıl gidiyor, Sai?" dedim.

        "Meraktan çatlayacağım. Senin için Fatih'ten geldim."

        "Teşekkür ederim." dedim.

        "Rica edersem, bana hayat hikayeni anlatır mısın?"

        Başımı kaldırdım. "Hayat hikayem mi?"

        "Evet, hayatını yazıya geçirmek istiyorum."

        Düşündüm. "Tamam." dedim. "Ben de senden rica ediyorum, lütfen, anlatacağım bazı şeyleri yazma."

        "Peki." dedi. Sandalyeyi çekip oturdu.

        "Bunları hep birine anlatmak istedim. Kendimi tutamıyorum... Ama bundan emin olmam gerek. Çünkü anlattıklarımın çoğuna muhtemelen inanmayacaksın. Bu yüzden bana söz vermeni istiyorum."

        "Söz veriyorum. Kimseye anlatmayacağım."

        Bir süre düşündükten sonra, "Güzel." dedim. "O halde nereden başlamamı istersin?"

        "Sen nasıl istersen, öyle başla."

        "Peki." dedim. "O zaman en baştan başlıyorum. Çünkü önemli olan kısım, asıl burada. Sen bunu fark etmeyeceksin. Hayatımın son dönemlerinde çok önemli şeyler oldu.

        Bazı hikayeler geçmişi düşünmekle başlar, bazıları geleceği düşünmekle... Benim hikayemi bilmeyen kalmadı. Camiler, köprüler, medreseler... Savaşlar, fetihler, ayrılık... Ama bu bir kısmı. Değişik yanı, bilinmeyen tarafı. Geçtiğim yollarda geçmişle geleceğin birbirini tamamladığını gördüm. İkisinde de olan olaylar birbirine benziyor, insanlar da bundan ders çıkarıyordu. İşte benim başıma gelenler de bundan ibaretti..."

Yazılmış Zaman Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin