Kimsenin hikayesi rastgele başlamaz. Hepsinin tutunduğu, var olduğu bir yer vardır. Hepsi birbirine girebilir, evrenin kanunları değişebilir ve hiçbir şey düşündüğümüz gibi olmayabilir.
Karşınızda Paralel Evrenler Teorisi!..
Ve hiçb...
10 Recep'te*, muharebeye gitmeden önceki gün tüm işlerimi bitirdim. Odama geçtim ama gözüm masama takıldı. Not defterimin üstünde bir şey yazıyordu.
Uyu! Seni bekliyorum.
Uyu da belir yanımda!
Babanı gördüğün gibi,
Gör beni uzaklarda!
Bunu kim yazmıştı? Beni takip eden biri vardı. O hâlde babamı gördüğümü nereden biliyordu? Bunlara kafa yoracak hâlim yoktu.
Erken yattım ve ömrümün en uzun uykularından birine daldım.
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kalktığımda küçüklüğüme döndüğümü sandım.
Yer bej rengi ve evler betondu. Her yerde saman yığını vardı. Uzakta serabın ardında kum tepeleri görünüyordu. Şehrin kokusu tanıdıktı...
Yerden kalktım. Bu sefer üzerimde sarı ketenden çarşaf vardı. Bunun tek bir anlamı vardı.
Uzaktan bir gong** sesi duydum. Halk bir yerde toplanmış bağırışıp duruyordu. Sıcak güneşi örten evi geçince bir deniz fersahı*** uzakta büyük bir tören yapıldığını gördüm. Koşarak gitsem yetişir miyim diye düşünürken bunun mümkün olmadığını fark ettim. Ayaklarım çıplaktı.
Yürümeye başladım.
***
Törene gelirken ayağıma onlarca cisim battı. Yerde kan izleri bırakarak kalabalığın arasına girmeye çalıştım ama gerek yoktu. Beyaz ketenden dizlerine gelen bir elbise giymiş bir adam tahtından kalktı.
Bu firavundu.
Herkes bağırmayı kesmiş, bekliyordu. Ne olduğunu anlamam için ona bakmam yeterliydi. Biri, tıpkı diğer rüyamdaki gibi, firavuna çifte tacı getirdi. Başına konduğunda herkes diz üstü çöktü. Görünmemek için ben de çöktüm.
Burada yer aldığıma inanamıyordum. Kafam karışıktı. Firavun gür bir sesle konuşmaya başladı.
"Ey halkım! Ben, Ramesses, Firavun Horemheb'in ölümü üzerine on dokuzuncu hanedanı başlatmış bulunuyorum. Oğlum Seti'yi vezirim ve dışişlerinden sorumlu kral ilân ediyorum. Soyumun devamı ve uygarlığımızın güvenle ayakta kalması için mücadele etmeye yemin ettim. Amon-Ra'yı ettiğim yemine tanıklık etmesi için çağırıyorum!"
Törenden sonra dağılan kalabalık işine döndü. Yüzlerinde beklediğim mutluluğu göremedim. Bunu düşünmeye vakit bulamadan biri yanıma geldi.
