48

66 74 3
                                    

        Seneler önce Mimar Murad, "Oğlum mimar olmak istiyor." dedi. "Fikrini hiç değiştirmiyor."

        "Kararlı olmanın daha iyi olduğunu sen de söyledin, baba." dedi Hayreddin.

        "Evet ama hekim de olabilirsin."

        "Çok sıkma." dedim. "Dilediğini seçsin. İlerisiyle ilgili şüphen varsa biraz uygulama yapalım."

        "Mimarlık iyidir. Daha iyi şeyler başarabilir diye düşünüyorum."

        "Eğitim alırsa her şeyi başarır. Ama istediği olursa daha iyi olur."

        Başını salladı. "Haklısınız."

        "Hemen başlayalım, baba. Sabırsızım."

        Bu gencin çok iyi şeyler yapacağına emindim. Ama bunun için iyi bir eğitime ihtiyacı vardı...

        "Baksana." dedim. "Senin için iyi bir eğitim yeri biliyorum. Orada çok güzel mimarlık öğretiyorlar."

        Gözleri fırladı. "Cidden mi? Neresi?"

        "Gizli. Mezun oldun mu iş bulabiliyorsun da. Kaçak değil yani."

        "Bu harika!" dedi Hayreddin. "Lütfen, baba! Başvuralım!"

        Murad şaşkındı. Öyle bir yer hiç duymamıştı. Çünkü Osmanlı'da bir sürü mimar vardı ve sadece birinin bildiği bir eğitim yeri yoktu. Hepimiz birbirimizle iletişim hâlindeydik. Duymadığımız yer yoktu.

        "Tamam." dedi. "Nerede bu yer? Uzak olmasın."

        "Hiç uzak değil. Yeri de sık sık değişiyor. Ben her gün gelip alırım Hayreddin'i. Nereye gittiklerine bakarım."

        "Siz yorulmayın. Ben götürürüm."

        "Yok. Benimle gelirse daha çabuk kayıt olur. Tanıdığım kişiler çok. Ayrıca saraya bağlı bir yer."

        "Ne?!" dedi Hayreddin.

        "Onu ancak benimle alırlar. Bunu seve seve yaparım."

        Sonunda Murad pes etti. "Tamam. Ücreti-"

        "Ücretsiz." dedim. "Benimle olsun yeter."

        Çok sevindi. "Harika! O hâlde hemen başlayalım... müsaitseniz."

        "Elbette." dedim. "Hadi hazırlan, delikanlı."

        "Yaşasın!" Odasına geçip giyindi. Ben de kalkıp kapıda bekledim. Murad'ın içi içine sığmıyordu. "Bu biraz ani oldu." dedi.

        Hayreddin en şık kıyafetini giymişti. "Ben gidiyorum baba!"

        "Görüşürüz, oğlum."

        Kapıdan çıkarken, "Seni ben eğiteceğim." diye fısıldadım. Şaşkın gözlerle baktı. Mutluluktan havalara uçtu. Murad'a yalan söylemiş gibi oldum. Aynı zamanda söylemedim. Dediğim her şey bana uyuyordu. 

Yazılmış Zaman Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin