47

73 70 0
                                    

        Bu garip rüyadan önce Sultan Süleyman bir görev verdi. Mağlova Kemeri'nin yapımına 961'de* başladım. Ülkede susuzluk vardı. Kemerburgaz'daki kemer için bolca suya ihtiyaç vardı. Toprağı kazdırdım. Oldukça su çıktı. Bazı yerlerde fışkırdı. Suları doldurdukça doldurduk. Padişaha yeterince su toplandığını haber verdiğimde çok sinirliydi. "Umarım bu da bir söylentidir, mimarbaşı." dedi.

       Yutkundum. "Ne söylentisi, hünkârım?"

       Kaşlarını çattı. "Herkes evinde su sakladığını söylüyor. Şimdi evini arattıracağım. Muhafızlar! Benimle gelin."

        Evime gittik. Her yeri karış karış aradılar. Evimin düzenini bozdular. Sonunda, "Hiçbir şey yok, hünkârım." dediler.

        "Emin misiniz?" dedi. Nedense inanmak istemiyor gibiydi.

        "Evet, hünkârım. Üç defa kontrol ettik."

        Padişah derin bir nefes aldı. "Yine boş bir dedikodu." dedi. "Madem seni kötüye çıkarmak için bu kadar ısrarlılar, ben de sana bir lüle su veriyorum."

        Başımı eğdim. "Çok teşekkür ederim, hünkârım." dedim. "Allah sizden razı olsun."

        Böylelikle evime çeşme gibi kullanacağım bir lüle su geldi. Uzun bir süre işe yaradı. Fakat en ihtiyacım olduğu zaman orada olmayacaktı.

***

         Mağlova Kemeri'ni inşaa edince Uzun Kemer'i bitirdim. Hemen kullanıldı. 972'de** ise Edirnekapı Mihrümah Cami'yi bitirdim. Açılışını yaptıktan sonra, yeni camiyi kullanmanın sevincini yaşayarak insanlar doldu. Bende ise apayrı bir yeri vardı. Üsküdar Mihrümah Cami ile uyum içindeydi. İkisi de kalbimin yanında olacaktı.


* M.S. 1554 kastediliyor.

** M.S. 1565 kastediliyor. 

Yazılmış Zaman Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin