Hayat öyle kuralsız, öyle karmaşık bir düzen ki anlatmaya kelime bulamaz insan. Sen birilerini korumaya çalışırsın ve sanırsın ki sadece o zarar görecek. Sadece onun canı yanacak. Tüm planlarını onu korumaya yönelik yaparsın ama hesaba katmadıpin bir şey vardır: kendin. Kendini hiç düşünmez hiç hesaba katmazsın. Kendi alacağın yaraların farkına bile varmazsın.
Canım öyle çok yanıyordu ki anlatamam. Kalbim paramparça olmuştu adeta. Mutfakta oturmuş hem gözyaşlarımı akıtıyor hem de çorbamı içiyordum. Sonunda önümdeki çorba bittiğinde ben artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Pişmandım, hemde çok. Korkum beni ele geçirmişti ve o insanların annem için önemini görememiştim. Hepsinden önemlisi annemin asla yapmam dediği bir şeyi yapmasına sebep olmuştum. Annem hayatında ilk kez birine vurmuştu. O kişinin yıllar sonra bir araya geldiği abisinin oğlu olması annem için daha büyük bir yaraydı. Olduğum yerde ne kadar kaldım, ne kadar ağladım bilmiyorum. Bir anda etrafımı saran kollarla irkildim. Açelya bana sarılmıştı ve bir yandan da elimi açmaya çalışıyordu. Neden böyle davrandığını bilmiyordum. Açelya bir yandan elimi açmaya çalışırken bir yandan da anneme sesleniyordu. Bir süre sonra merdivenlerden inen annemin sesini duydum. Sesleri duyuyordum ama hareket edemiyordum. Adeta kitlenmiştim. Annem mutfağa geldiğinde ilk önce ne olduğunu idrak edemedi ya da nasıl bir halde olduğumu ama sonra hızla beni kollarımdan tutup kaldırdı ve düşmemem için bana destek oldu. Beni yönlendiriyordu ama nereye gittiğimizi idrak edemiyordum. Yüzüme vuran serin havayla dışarı çıktığımızı anladım.Ben ne ara bu kadar zayıf ve acınası biri olmuştum. Ben hep güçlü biri değil miydim? Ben hep dimdik ayakta durmamış mıydım? Aslında olmuştum değil mi? Bir zamanlar böyle zayıf ve acınası biriydim. Yıllar önce o gün. Gerçekleri öğrendiğim o gün yıkılmıştım ama sonra ayağa kalkmıştım değil mi? Bir daha yıkılmamacasına. Ama yine yıkılmıştım işte.
Annemin beni arabaya bindirişi, Açelya'nın telaşlı hali ve hastaneye gelişimiz. Hepsini bir sis perdesinin ardından izledim. Bana sakinleştirici verdiklerini hatırlıyorum. Sonra kendimi uykunun kollarına bıraktım. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama kendime geldiğimde bir hastane odasındaydım. Yanımda ise annem vardı. O da bana bakmıyordu. Camdan dışarıya bakıyordu.
"İşte bu yüzden hayatımıza gitmelerini istemedim." dedim. Sesimi duyan annem anında bana döndü. Hızla yanıma geldiğinde gözlerindeki korku ve endişe gün gibi ortadaydı.
"Kızım iyi misin? Ağrın sızın var mı?" dediğinde onun bu sözlerini kulak ardı ettim.
"Beni en son ne zaman böyle gördün anne? Böyle yıkılmış kendini kaybetmiş halde? Sen kendini yorma ben söyleyeyim. O gün değil mi? Gerçekleri öğrendiğim gün ve o gün de hayatımızı mahveden yine senin ailem o insanlardan biriydi." dediğimde annem sessizce boynunu büktü. Biliyordu, haklıydım. Sonra başını kaldırdı ve gözlerime baktı.
"Yinede abim başkaydı kızım. Abim çok başkaydı." dedi. Hâlâ o adama ttutunmaya çalışıyordu. Buna izin veremezdim.
"Anne görmüyor musun? Paramparca olduk. Bu insanlar bizi paramparça ettiler. Yine ailem dediğin insanlar bizi bu hale getirdi. Gör artık bunu, o insanlar bizim ailemiz değil. Bizim bizden başka kimsemiz yok. Bunu anlaman için daha ne kadar zarar görmemiz gerekiyor." dedim. Biliyordum sözlerim ağırdı. Dün belki pişman olmuştum ama bugün bu insanların bize zarar vereceğinden emin olmuştum. Benim bu halde olmamın sebebi o insanlar değil miydi?
"Haklısın kızım. Ben sadece ailemden birilerinin beni hâlâ unutamadığını bilmek istedim. Abim beni umursuyor ama o ve ailesi istemeyerek te olsa bize zarar veriyor. İstediğin gibi artık onlarla görüşmeyeceğim." dedi ama kelimeler ağzından güçlükle çıkıyordu. Tam ona cevap verecekken içeriye doktor girdi. Daha doğrusu hocam.
"Geçmiş olsun Aslım. En zeki öğrencimizi bu halde görmek bizi korkuttu doğrusu." dedi. Çok sevecen bir adamdı.
"Sağolun hocam. Görünmez kaza işte" dedim ama değildi. Hayatımızı mahveden o insanlardı sebep.
"Bir sorun yok. Elini bir süre kullanmaman gerekiyor. Haftaya dikişleri alırız. İstersen taburcu olabilirsin." dedi ve sonra gitti. Annem her ne kadar abisinden vazgeçmek istemesede işin ucunda ben vardım. Bu yüzdeno insanları hayatımızdan çıkaracaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mazinin Gölgesinde
RomanceÇocuk olmak yerine anne olmuş bir kadın, annesiyle arasında sadece on üç yaş olan ve bu yüzden çocukluğu cehennem gibi geçen, kendini yabancılardan soyutlayan bir kız, abisinin günahlarının yükünü omuzlarında ve yüreğinde taşıyan bir adam bir amca v...