***
Karnımın guruldamasıyla utandım. Allah'tan Zeynep lavaboya gitmişti de benim bu kükreyen midemi duymamıştı. Kapının tıklanmasıyla yerimde sıçrayıp arkama baktım. Gelen Uraz'dı.
"Orkun yemek hazırladı, gel" gülümseyip ayağa kalktım ve kapıdan ayrılan Uraz'ın peşinden gittim. Evin içi mükemmel köfte patates kokuyordu. Abime sürekli yapmasını istediğim, en sevdiğim yemek.
"Köfte patates mi o?" mutfak kapısına uçup masaya baktım. Masanın ortasındaki harika şeye yakınlaştım. Tam önüne eğilip kokusunu içime çektim, harika kokuyordu. Hızla sandalyeye oturup parlayan gözlerle Orkun'a baktım.
"Seni sevdim pikaçu" gülümseyip servis kaşığını bana uzattı. Dudağımı ısırıp kaşığı aldığım gibi fırın tepsisinden tabağa köfte ve bir sürü patates aktardım. Kaşığı yerine koyup tabağı havaya kaldırdım ve kokusunu içime depoladım.
"Ben bir yemeğe bu kadar aşkla yaklaşan birini görmedim kardeşim, Allah yardımcın olsun" Orkun'u umursamadan tabağı yerine bıraktım. Zeynep gelip yanıma oturdu.
"Bu sofrayı kursa kursa sevgilim kurar. Harikasın!" Uraz göz devirip fırın tepsisine elini uzatan Zeynep'in eline vurdu.
"Elini yıka" Zeynep oflayarak mutfaktan çıkarken Uraz arkasından bağırdı.
"Ayrıca benim yemeklerimi ne çabuk unuttun?" kıkırdayıp elime çatalımı aldım. Diğerlerine yalvaran gözlerle baktığımda Uraz güldü.
"Yiyebilirsin Yağmur, bize öyle bakma" göz devirip patateslere giriştim. Diğerleri de yemeğe başladıklarında Zeynep mutfağa girdi ve yerine oturdu.
Bir yarım saattin ardından yemekler bitmiş ve salona geçmiştik. Orkuncağız da mutfağı topluyordu, ben denemeye kalksam kesin tüm mutfağı kırıklar içinde bırakırdım.
"Kalkın!" Zeynep telaşla ayağa kalkıp elindeki telefonu cebine attı.
"Teoman konseri var, hemen gidiyoruz" Uraz ayaklandı. Orkun mutfaktan elini havluya silerek geldi.
"Bu saatte mi?" Zeynep göz devirdi.
"Saat yedi, Orkun" eve erken gelmiştik, ne yapalım.
"Tamam, bekliyoruz biz" tam bir şey diyecekken Zeynep beni merdivenlerlere çekiştirmeye başladı. Oflayıp onu takip ettim. Beni odasına sokup hızla dolabın kapağını açtı. İçinden birkaç kıyafet çıkarıp yatağın üzerine attı.
"Acele et, giy şunu" elime bir şeyler tutuşturup beni odanın içindeki banyoya itti. Hızla pijamaları çıkarıp siyah büstiyeri üzerime geçirdim. Siyah deri şortu da giyip çıkardıklarımı katladım. Banyodan çıkınca üzerini değiştirmiş Zeynep beni yatağa oturtup gözlerime bir şeyler sürdü. Şaşkınca ona bakarken beni odadan sürükleyerek çıkarıp merdivenlerden indirdi. Bizim inmemizle diğerleri ayağa kalktı ve evden çıktık. Şok içinde kalmıştım, ne çabuk bir saatlik iş bitmişti?
"Yahu ben anlamadım, biz neden apar topar arabaya bindik?" yanımda oturan Zeynep beni cevapladı.
"Çünkü konser yedi buçukta, geç kaldık!" kafamı gülerek iki yana salladım, gerçekten manyaktı bu kız.
"Sıkılmasam nah gidersiniz konsere!" Uraz gaza basıp homurdandı. Bu haline iç çekip kafamı cama yasladım ve onu izlemeye başladım.
Çok yakışıklıydı. Dağınık kahverengi saçları yumuşacık görünüyordu, karıştırmak istiyordum. Yan profilden pek belli olmasa da çikolata gözleri çok güzeldi. Ona baktıkça canım koli koli çikolata istiyordu. Sert elmacık kemikleri vardı ve bu ona ayrı bir karizma katıyordu. Konuşunca kendini belli eden dudak gamzeleri vardı ve ben o gamzelere ikametgah alırdım. Ben ona hayran hayran bakarken kolumda bir sızı hissettim ve acı içinde kolumu ovuşturarak doğruldum. Zeynep kaşlarını kaldırıp indirerek, imayla bana bakıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/154251738-288-k761941.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
petrichor | ANI SERİSİ •TAMAMLANDI•
Teen Fiction"Ona her baktığımda, sanki daha önce alevlerin arasındaymışım da bir bakışı içimdeki ateşe yağmur yağdırmış gibiydi." *** "Ödül müsün, ceza mı? Seni her gördüğümde tam buram, sönmüş bir külün alevlenmesi gibi coşuyor" titreyen ellerini yumruk yapıp...