İlk bölüme 600'e yakın yorum geldi. Ben sizi yerim ya. Siz böyle güzel yorumlar yaparsanız ben dayanamayıp size yine bölüm yazarım ki.
İyi okumalar...
Seval KURT
Sonunda ders bittiğinde derin bir nefes aldım. Bölümümü büyük bir zevkle okusam da bu dersten nefret ediyorum. Daha doğrusu abim sayesinde aldığım çizim dersleri sağ olsun, okuldakilere ihtiyaç duymuyorum.
Hocaların yeni öğrettiği teknikleri ben zaten bildiğim için oldukça sıkılıyorum.
"Hey bekle bir dakika." Adamın biri aniden karşımda dikilince bir adım geriledim.
Ellerini iki yana kaldırıp;
"Korkutmak istemedim. İsmin Seval'di dimi?" Dediğinde boş boş yüzüne bakıp;
"Ne istiyorsunuz?" Diye sordum.
Abim konuştuğumu bilse kesin beni öldürür.
"Sadece çizim öğretmeni istiyorum. Hocadan daha iyi çizim yapıyorsun." Dediğinde şaşırdım.
Demek çizimlerimi fark etmiş.
"Üzgünüm ama hiç vaktim yok." Deyip yanından geçtim ve yoluma devam ettim.
İsmini bilmediğim çocuk arkamdan;
"Eğer fikrini değiştirirsen bu dersi ortak alıyoruz." Diye bağırdı.
Duraksamadan devam ettim. Bu okula başlarken abimin tek şartını, çok dikkatli olmayı kabul etmiştim. Bu yüzden tanımadığım kişilerle konuşmuyorum.
Her ne kadar bu kadar yalnızlık canımı sıksa da, onca yaşanılandan sonra abime hak veriyorum.
Tam kapıdan çıkacakken telefonum çaldı. Hızla cebimden çıkardım. Abim arıyordu.
"Efendim yakışıklım." Diyerek neşeyle açtım telefonu.
"Fıstığım bitti mi dersin?"
"Evet canım bitti. Şimdi çıkacağım okuldan."
"Tamam güzelim. Bizim bu akşam işimiz var geç geleceğiz haberin olsun. Korkmazsın dimi?" Diyen abim ile gözlerimi devirdim.
"O kadar adamın içinde korkmama imkan yok abiciğim."
"Çok konuşma fıstığım. Geldiğimde görüşürüz." Diyen abim ile kıkırdayarak telefonu kapattım.
Abim her ne kadar sert gözükse de pamuk gibi bir kalbi vardır. Kolay kolay kimseye, özellikle de bana kızmaz.
Daha fazla oyalanmamak için fakültenin ana binasından çıktım. Yüzüme vuran soğuk ile hemen montumun şapkasını örttüm. Daha fazla üşümemek için ellerimi cebemi soktum ve hızla kampüs çıkışına yürümeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun
General Fiction"Neden böyle yapıyorsun Egemen?" Derken sesim ağlamaklı çıkmıştı. Gözlerim dolu dolu olsa da inatla kendimi tutuyorum. Ağlamayacağım! Egemen bana döndüğünde, kahve gözlerinde gördüğüm kararlılık canımı acıttı. "Anlamıyorsun değil mi Gülce?" "Anlamı...