Egemen KURT
Kulaklarıma dolan sesi yanlış duyduğumu düşünerek hızla arkama döndüğümde gördüğüm yüzle donup kaldım.
Bunun kötü bir rüya olduğunu düşünüp peş peş gözlerimi kırpsam da karşımdaki görüntü değişmedi.
"Bu olamaz!" Derken bakışlarım Pamir'le buluştu.
O da en az benim kadar şaşkın gözüküyordu. Yanında duran kız kardeşimin ise rengi kağıt gibi beyazlamıştı.
Kocaman açtığı gözleriyle karşısındaki adama bakarken, kucağındaki kızını sıkı sıkıya tutuyordu.
"Baba." Diye fısıldadığında gördüğümün gerçek olduğu dank etti.
Öfkeli gözlerimi altı senedir öldü sandığım babama çevirdiğimde hiç değişmeyen sert bakışlarıyla bizi izlediğini fark ettim.
Göz göze geldiğimizde sert bakışları biraz yumuşadı. Kollarını bir kartal gibi iki yana açıp;
"Evlat." Diye seslendiğinde hayretle ona baktım.
Senelerdir öldü sandığım babam karşıma dikilmiş, bu da yetmiyormuş gibi onu kucaklamamı bekliyordu.
Alayla gür bir kahkaha attığımda kollarını indirdi.
"Sen benimle dalga mı geçiyorsun!" Gür sesim bahçeyi inlettiğinde kimseden tek ses çıkmadı.
Babamın yüz hatları gerilirken;
"Ses tonuna dikkat et Egemen! Karşında baban var!" Bir kez daha güldüm.
"Doğru. Ama senin karşında o eskiden sert bakışlarında sindirdiğin çocuk yok. O köprünün altından çok sular aktı Osman KURT!" Sözlerimi bitirdiğim sırada duyduğum titrek sesle sendeledim.
"Oğlum." Annemin ağlamaklı yüzüyle karşılaştığımda başımdan aşağı kaynar sular indi.
"Baba!" Pamir'in şaşkın ama öfkeli sesiyle Çetin amcayı gördüm.
Tüm ailemiz kanlı canlı karşımızda dikiliyordu.
"Tüm bunlar şaka mı!" Şaşkınlığımı bir türlü üzerimden atamazken hepsine tek tek baktım.
"Ne diyorsun lan sen hergele. Ölmek buradayız işte! Sevinip boynumuza atlayacağınıza salak salak duruyorsunuz!" Babamın pişkin konuşması öfkemi körüklemeye başladı.
"6 yıldır neredeydiniz? Evlatlarınız olduğu şimdi mi aklınıza geldi!"
"O zaman öyle olmaz zorundaydı." Demesiyle kayışım koptu.
Öfkeyle babamın yanına gidip yakasına yapıştığımda;
"Ne demek lan öyle olmak zorundaydı! Biz neler yaşadık sen biliyor musun? Ben az kalsın senin yüzünden Seval'i kaybediyordum!" Tüm öfkemle bağırırken babam sadece kızgın yüzüyle beni izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun
General Fiction"Neden böyle yapıyorsun Egemen?" Derken sesim ağlamaklı çıkmıştı. Gözlerim dolu dolu olsa da inatla kendimi tutuyorum. Ağlamayacağım! Egemen bana döndüğünde, kahve gözlerinde gördüğüm kararlılık canımı acıttı. "Anlamıyorsun değil mi Gülce?" "Anlamı...