Egemen KURT
Tüm bunlar nasıl olmuştu?
Her şey gayet güzel giderken nasıl bu hale geldik biz?
Bir felaketin habercisi gibi sürekli çalan telefonumu açtığımda hayatımın en büyük korkusunu yaşadım.
Gülce ve Seval tehlikedeydi. O an tüm bunların bir kumpas olduğunu anladım. Pamir ile hızla çıksak da, dağ evine oldukça uzaktaydık.
Altımdaki arabanın tüm sınırlarını zorlasam da bir türlü istediğim hızda gidemiyordum.
"Ege bir yavaş abi yerler buz tutmuş!"
"Siktirme buzunu Pamir!"
"Lan sağ varamazsak kızlara ne yardımımız olacak?" Dediğinde haklı olduğunu fark ettim.
Ayağımı gazdan çekip virajlara biraz daha yavaş girmeye başladım. Bir yandan da gözüm sürekli saatteydi.
Aradan 17 dakika geçmişti. 17 dakikadır kızlardan haber alamıyorduk. Gülce'nin son dedikleri aklıma geldikçe delirecek gibi hissediyorum.
Lütfen bir aptallık yapmış olma Gülce! Lütfen geldiğimde seni ve Seval'i saklanmış bulayım.
23 dakika sonra arabayı hızla evin önüne park edip kucağımda duran silahımı elime aldım. Evin önündeki boşluk ve sakinlik geç kaldığımızın habercisiydi.
Pamir ile hızla indik ve etrafı kolaçan ederek eve girdik.
Ozan salonun ortasında kanlar içinde yatıyordu. Nevin teyze ve Songül de başındaydılar.
"Ozan!" Dediğim an baygın bakışları bana döndü.
Fazla kan kaybetmişti.
"A-abi."
"Yorma kendini." Dedikten sonra dönüp;
"Nevin teyze kızlar nerede?" Diye sordum.
"A-abi G-Gülce'yi götürdüler." Diyen Ozan ile ellerim yumruk oldu.
"Ulan hepsinin anasını sikeceğim! Amına koyacağım o orospu çocuklarının!" Ben sinirle saydırırken Pamir;
"Seval nerede?" Diye sordu.
O an herkes birbirine baktı. Yoksa...
"Seval!" Diye kükreyen Pamir hızla üst kata koştu.
Bende hemen peşinden gittim.
Benim odama girdiğimde Seval, Pamir'in kollarında nefes alamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun
General Fiction"Neden böyle yapıyorsun Egemen?" Derken sesim ağlamaklı çıkmıştı. Gözlerim dolu dolu olsa da inatla kendimi tutuyorum. Ağlamayacağım! Egemen bana döndüğünde, kahve gözlerinde gördüğüm kararlılık canımı acıttı. "Anlamıyorsun değil mi Gülce?" "Anlamı...