Bölümde +18 sahne vardır. Başladığı ve bittiği yeri belirttim.
İyi okumalar...
Egemen KURT
Çıktığım sabah koşusunun 20 dakikasını geride bırakırken tempomu biraz daha arttırdım. Nefesimi kontrol altında tutarken ormanın derinliklerine doğru devam ettim.
Muğla'nın temiz havası ciğerlerime dolarken gülümsedim. Sonunda hayalini kurduğum şey gerçekleşmiş ve kendimize normal bir hayat kurmuştuk.
Kızların teklifimizi kabul etmesiyle başlayan hummalı çalışma beş ayın sonunda bitmişti. Mimar bir arkadaşımın yardımıyla kızların hayallerindeki evler yapılmaya başlandı.
Biz erkekler bu konuda biraz daha geri planda durup evlerini onların isteğine göre yaptırmıştık. Bizim istediklerimiz daha çok bahçede yapılmıştı.
Evlerin hepsi tek katlı ve aynı tipte olmuştu. Bütün evler ortak bahçeye açılıyordu. Ortak bahçemizin ortasında kocaman bir havuz ve yanında çocuk havuzu da vardı. Bahçenin bitiminden itibaren büyüttüğümüz at çiftliği vardı.
Evlerin diğer yakasının sağ tarafı uçsuz bucaksız denizi kucaklarken, sol yanında insana huzur veren orman uzanıyordu.
Gülce'm oğullarımızı İstanbul'da doğurmuştu. Sanırım hayatımın en zor 7 saatini geçirmiştim. Doktorla yapılan son görüşmelerde bebekler ikiz olduğundan sezeryana karar vermişti. Gülce istemese de sağlığı için bu en iyi yöntemdi.
Doğum tarihini kararlaştırdığımızda tüm hazırlıkları bitirmiştik. Doğuma üç gün kala oğlanlar daha fazla içerde durmak istememişti. Salonda oturmuş film izlerken Gülce'nin suyu gelince elim ayağım birbirine girmişti.
Normalde her koşulda soğuk kanlı olan ben ağlayacak konuma gelmiştim. Üstüne bir de Gülce'nin sancıları başlayıp canının yandığını görünce içim bir tuhaf olmuştu. Apar topar hastaneye gittiğimizde vakit kaybetmeden Gülce ameliyathaneye alındı.
Onu yalnız bırakmamak için bende beraberinde girdim. Önümüze çekilen paravanın ardında karımın elini tutarken hayatımın en zor dakikalarını yaşadım.
Gülce'ye ya da oğullarımıza bir şey olacak korkusuyla yüreğim ağzımda dururken her şey bir anda oldu. Doktor;
"İşte ilk oğlunuz." Diyerek bebeği havaya kaldırdığında şok oldum.
Gülce çoktan ağlamaya başlarken bende ona eşlik ettim. Ameliyathaneyi sesiyle ayağa kaldıran oğluma bakarken ikinci kez aşık oldum. Aradan çok geçmeden diğer oğlumu da gördüğümüzde üçüncü aşkımı yaşadım.
Oysa ben insanların bir kez aşık olduğunu sanırdım. Bebekler kenarda kontrol edilirken gözlerimi onlardan ayırmadım. Gülce'nin elini bırakmak istemediğimden yanlarına gidemesem de gözlerim hep onlardaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun
General Fiction"Neden böyle yapıyorsun Egemen?" Derken sesim ağlamaklı çıkmıştı. Gözlerim dolu dolu olsa da inatla kendimi tutuyorum. Ağlamayacağım! Egemen bana döndüğünde, kahve gözlerinde gördüğüm kararlılık canımı acıttı. "Anlamıyorsun değil mi Gülce?" "Anlamı...