Dilhun için bu satırları yazdığıma inanmakta güçlük çekiyorum.
Bu hikayeyi ilk hayal ettiğim zaman daha dün gibi. O kadar heyecanlı ve umutluydum ki bir an önce başlamak istiyordum. İlk bölümünü yazmaya başladığım gün ki heyecanımı hiç unutmayacağım.
Dilhun'un yeri her daim benim için farklı olacak. Belki baktığınızda kurgusu bilindik ve sıradan ama benim için çok özel.
Gülce'nin hayattaki eksikliğini, yalnızlığını, zamanla oluştuğu insanı anlatmak benim için çok büyük bir zevkti.
Egemen'in içinde bulunduğu karanlığa inat olan yufka yüreği, sevdiklerine karşı takındığı sahiplenici tavırları, ince düşüncesini sizlere anlatmak aşırı zevkliydi.
Seval ve Pamir'in çocukluktan gelen masum aşklarını, birbirleri için duydukları sevgiyi, Pamir gibi güzel seven bir adamı anlatmak muhteşemdi.
Elbette ki tüm bunları mükemmelleştiren siz okurlarımın destekleri, onlara ve bana olan sevginiz ve yaptığınız güzel yorumlardı.
Sizler en az benim kadar bu hikayeyi inandınız ve bu güne gelmesini sağladınız.
Dilhun'u yazarken psikolojik olarak çok fazla yoruldum. Diğer kurgularıma göre daha ağır bir konusu ve daha ince düşüncelere sahip karakterleri var. İnanın onlar gibi düşünmek ve olanları onların bakış açısıyla değerlendir aşırı yorucuydu.
Bunun yanında bazı acımasız insanların yaptıkları da beni çok fazla zorladı. Hatta bir an bırakmayı bile düşündüm. Çünkü ben dışarıdan hiçbir şeyi umursamayan biri gibi gözüksem de iç dünyasında çok çabuk kırılan ve incinen biriyim.
Beni kıranlar yüzünden kaçmayı düşünsem de sizlere ve verdiğim bunca emeğe kıyamadım. Şimdi diyorum ki iyi ki de yapmamışım. Bu günü görebildiğimiz için çok mutluyum.
Şimdi gelelim final konusuna. Aslında hayalimde Seval'ler için mutsuz bir son vardı. Normalde Seval kalbine sıktığında kurtulamayacaktı. Mutlu sonların yazarı olmama rağmen nedendir bilinmez Seval'in hep öldüğünü düşündüm.
Ama sonra yapamadım. Hem sizlere kıyamadım hem de annesizliği acı bir şekilde tecrübe etmiş biri olarak Hayat'a kıyamadım.
Bir diğer merak ettiğiniz konuya da açıklık getireyim. Özel bölüm gelecek. Ne zaman gelir? Ya da kaç tane olur bilmiyorum ama gelecek.
Ayrıca bir süre dinlendikten sonra yeni bir kurguyla yine burada olacağım. Yalnız bu sefer bir süre sizi bekleteceğim.
Dilhun gibi ağır bir kurgunun etkisinden çıkmam ve kafamı toparlamam lazım. Tahmini en geç Temmuz sonu gibi yeni hikayemle dönmüş olurum.
Eğer yeni hikayemi merak ederseniz bu akşam 21:30'da yapacağım canlı yayına gelmenizi öneririm. Kurgumuzdan orada bolca konuşacağız.
Sanırım sözü çok fazla uzattım. Artık buradan ayrılmanın zamanı geldi.
Bu uzun yolda her an yanımda olduğunuz, desteğinizi benden hiç esirgemediğiniz için çok teşekkür ederim...
Ben dönene kadar kendinize çok iyi bakın.
Ve en büyük vedam siz karakterlerime.
Gülce, Egemen, Seval, Pamir, Nevin, Ümit, Songül, Ozan, Burak, Cemre, Nur, çocuklar... Hepiniz kendinize ve birbirinize çok iyi bakın.
Sizleri özelliklede yazmaktan büyük zevk aldığım Egemen'ciğimi çok özleyeceğim.
Hepinizi çok seviyorum.
Elbette ki siz okurlarımı da;
Çok çook çoook seviyorum.
Şimdilik hoşça kalın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun
General Fiction"Neden böyle yapıyorsun Egemen?" Derken sesim ağlamaklı çıkmıştı. Gözlerim dolu dolu olsa da inatla kendimi tutuyorum. Ağlamayacağım! Egemen bana döndüğünde, kahve gözlerinde gördüğüm kararlılık canımı acıttı. "Anlamıyorsun değil mi Gülce?" "Anlamı...