Gülce TURAN
Seval ve Pamir abi gittikten sonra Egemen kış bahçesine girip yanıma geldi.
Yüzümün yandığını hissettiğim için başımı eğdim ve kendimi saçlarımın ardına sakladım. Elbette ki bu kaçışım, Egemen'in elinin çenemi tutmasına kadardı.
"Kaldır kafanı Gülce." Sesindeki ciddiyet dediğini yapmam için beni tetikledi.
Bakışlarımız birleştiğinde gözlerinde gördüğüm ifadesizlik canımı sıktı.
"Egemen sen iyi misin?"
"İyiyim güzelim." Verdiği baştan savma cevap beni daha da gerdi.
"Emin misin?"
"Eminim. Sen beni bırak da kendin söyle iyi misin? Nereden çıktı bu dediklerin?" Egemen'in düşüncemi duyduğunu hatırladım.
Az önce endişeyle giden utancım son gaz geri geldi. Ayıp bir davranış olduğunu bilsem de omzumu silkip onu cevapsız bıraktım.
Egemen silktiğim omzuma minik bir öpücük kondurdu.
"O sürtüğün söylediklerini aklına takıp sakın kendini üzme Gülce. Canan ve onun gibi kadınlar dünyada sadece kendilerinin var olduğunu sanırlar ama öyle değil. Ayrıca sen küçük bir kız çocuğu olmayacak kadar aklı başında ve nefes kesicisin! Bir daha kendin hakkında böyle düşünme." Egemen'in sert sözleri ile duraksadım.
Sevinsem mi, üzülsem mi? Karar veremediğim için sessiz kalmayı tercih ettim. Egemen hala daha boş bakışlarıyla beni süzerken yerimden kalktım.
"Ben artık yatayım." Dedikten sonra kış bahçesinin kapısına yöneldim.
Egemen'in bir şey demesini bekledim ama o tek kelime etmedi. Bu hali onu gördüğümde uçuşmaya başlayan kelebeklerin tek tek ölmesine sebep oldu.
Eve girdiğimde hızla üst kata çıktım. Direk odama geçip içeri girdim ve kapıyı ardımdan kapattım. Gözlerim dolmaya başladığında kendimi durdurmadım.
Sıcak yaşlar tek tek süzülürken kapının önünde dikilmeye devam ettim. Sabah aramız gayet iyi iken şimdi ne oldu? Neden Egemen bir anda bu şekilde değişti?
Kafa karışıklığım katlanılmaz bir boyuta ulaşınca gözlerimi kuruladım ve odadan çıktım. ev o kadar sessizdi ki nefes almaya bile çekindim.
Seval'in odasına geçip kapıyı tıkladım ve bekledim. Cevap gelmediğinde kapıyı aralayıp içeriye baktım. Uyuduğunu düşünmüştüm ama odada yoktu.
Kesin Pamir abinin yanındadır. Tam geri çıkacakken duyduğum su sesi ile odaya geri girdim. Kapıyı kapatıp banyoya geçtim ve tıkladım.
Yine ses gelmediğinde endişeyle;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun
General Fiction"Neden böyle yapıyorsun Egemen?" Derken sesim ağlamaklı çıkmıştı. Gözlerim dolu dolu olsa da inatla kendimi tutuyorum. Ağlamayacağım! Egemen bana döndüğünde, kahve gözlerinde gördüğüm kararlılık canımı acıttı. "Anlamıyorsun değil mi Gülce?" "Anlamı...