BÖLÜM 19

26.2K 1.3K 1.4K
                                    

Gülce TURAN

Sabah uyandığımda hala dün olanların şokundaydım.

Seval'in benim adıma randevu vermesi beklemediğim bir şeydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Seval'in benim adıma randevu vermesi beklemediğim bir şeydi. Ben kibar bir şekilde reddetmeyi düşünürken, Seval sayesinde nur topu gibi bir randevum vardı.

Egemen akşam masada tek kelime etmemişti. Ortamın buz kesmesinden kaynaklı olsa gerek, Ecrin yemekten sonra gitmek istemişti.

Onlar giderken Barış bana numarasını vermişti ve onu aramamı istemişti. Gittiklerinde korkuyla Egemen'e baktım.

O ise hiçbirimize bir şey demeden ceketini almış ve gitmişti. Onun bu haline üzülsem de bir şey diyemedim.

Seval ise takılmamamı söylemiş ve Pamir abi ile odasına gitmişti. Her ne kadar ona kızmak istesem de çekindiğim için tepki veremedim.

Niyetinin kötü olmadığını bildiğim için kırmaktan korktum.

Odama çıktığımda camın önüne kuruldum ve tüm gece Egemen'i bekledim. Sabah ezanı okunurken hala gelmemişti.

İçimdeki sıkıntıyla elim telefona gitse de cesaret edip arayamadım. Sanırım alacağım tepkiden korktum.

Ama dayanamadım ve mesaj attım.

Ben: İyi misin Egemen?

Güneş doğana kadar elimde telefonla cevap bekledim ama gelmedi.

Sonunda koltukta uyuyakalmışım. Uyandığımda her yerim tutulmuştu. Kahvaltıya indiğimde herkes keyifle kahvaltısını ediyordu. Egemen hariç.

Hala gelmemiş olması iyice canımı sıkınca iştahım da kaçtı. Kendimi koca bir kupa çay aldım ve odama geri döndüm.

Telefonumu da kontrol etmiştim ama cevap yoktu. bu sefer cesaretimi toplayıp aramıştım ama açmamıştı.

İnatla sonuna kadar çaldı ama sonunda telesekretere bağlandı. İçimdeki huzursuzluk iyice büyürken kaderime razı oldum.

Egemen resmen beni cezalandırıyordu. Ama benim bir suçum yoktu ki. Tüm bu iş Seval'in başının altından çıkmıştı.

Saat akşamüzeri beş oldu ama Egemen hala yok. Ne aradı ne de geldi. Kapımın tıklanmasıyla kendime geldim.

İçimde umut tohumları filizlenirken;

"Girin." Diye seslendim.

Gelenin Seval olduğunu gördüğümde ise tüm umutlarım söndü.

"Saat beş oldu sen hala hazırlanmıyorsun." Dediğinde gözlerimi devirdim.

"Ben o yemeğe gitmek istemiyorum Seval. Neden böyle bir şey yaptın?" Sırıtarak gelip yanıma oturdu.

DilhunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin