Gülce TURAN
Egemen abi geri çekilse de çikolata rengi gözleriyle bana bakmaya devam etti. Dikkatli bakışları zaten karışık olan aklımı iyice bulandırmaya başladı.
Tam ağzımı açıp ne demek istediğini soracakken göğsüme isabet eden kar topu ile kafamı kaldırdım.
Seval ve Pamir abi eline bir sürü kar topu toplamıştı. Seval;
"Kar topu savaşı." Diye bağırdı ve bana kar atmaya başladı.
Ben tam yanağıma isabet eden soğuk kar yüzünden çığlık atınca Egemen abi kendini bana siper etti.
"Bakacağına kar topu yap ufaklık. Sırtım dondu." Dediğinde hızla eğildim.
Elime aldığım karı olabildiğince avucumda sıkıp, top haline getirdim. Egemen abiye verdikten sonra hemen yeni bir tane yaptım. Kar soğuk olsa da eğlenceliydi.
Kucağında kar topları birikince;
"Şimdilik bu kadar yeter ufaklık." Dedi.
Soğuktan kızaran ellerimi kardan arındırırken doğruldum. Sırıtarak;
"Ben üç dediğimde dönüp o iki haine kar toplarını fırlatacağız. Cephaneliğimiz bitince de ilerideki ağaca doğru koşacağız." Dediğinde başımı salladım.
Elindeki topların birazını kendime aldım ve bekledim.
"Bir, iki, üç." Dediği an döndük ve topları atmaya başladık.
Seval çığlık atarken, Pamir abi;
"Hay ben böyle işin." Diye saydırıyordu.
Onların bu haline daha fazla dayanamadım ve kahkahayı bastım.
Egemen abinin başı hızla bana döndü.
"Dikkatimi dağıtma asker." Dediğinde duraksadım.
Ne yaptım ki ben?
Umursamadan elimdeki son topları da attım.
"Kaç!" Diyen Egemen abi ile hızla koşmaya başladım.
O da benimle koşuyordu ama benden hızlıydı. Geride kaldığımı fark edince elimden tuttu ve çekiştirmeye başladı.
Üşümüş elim, onun sıcak avucunda yerini alınca ürperdim.
Ağacın arkasına geçtiğimizde Egemen abi hızla sırtımı ağaca yasladı ve önümde durdu. Ağacın arkasından bakmak için eğildiğinde derin bir nefes aldım.
Çok yakın duruyordu. Burnuma dolan erkeksi kokusu gözlerimin kapanmasına sebep oldu.
"Kesin cephanelik biriktiriyorlar. Bizim de yapmamız lazım." Sesini duyduğumda kendime gelip gözlerimi açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun
General Fiction"Neden böyle yapıyorsun Egemen?" Derken sesim ağlamaklı çıkmıştı. Gözlerim dolu dolu olsa da inatla kendimi tutuyorum. Ağlamayacağım! Egemen bana döndüğünde, kahve gözlerinde gördüğüm kararlılık canımı acıttı. "Anlamıyorsun değil mi Gülce?" "Anlamı...