Gülce TURAN
"Canım ben çıkıyorum." Cemre'nin seslenmesi ile elimdeki tabakları tezgaha bırakıp mutfaktan çıktım.
Olanların üzerinden iki gün geçmişti ve biz hala Cemre'de kalıyorduk. Egemen ne zaman eve döneceğimize dair bir şey demezken ben kızın düzenini bozduğumuz için huzursuzdum.
Her ne kadar Cemre böyle düşünmeme kızsa da elimde değil. Bir anda üç kişi gelmiş ve evine çöreklenmiştik resmen.
Hoş Cemre'nin Burak abi ile tartışmaktan bizi pek gördüğü söylenemez ama olsun, yine de huzursuz oluyorum.
"Sanırım senin için yoğun bir gün." Dememle ayakkabılarını telaşla giyinen Cemre kısa bir an bana bakıp başını salladım.
"Bugün çok fazla randevum var. Akşama kadar ofisimden çıkabileceğimi sanmıyorum. Yetmiyormuş gibi son randevum danışanımın evinde olacak. Oraya yetişmem zor olacak."
"Burak abi seni yetiştirir." Dememle öfkeli bakışları bana döndü.
"Gülce!"
"Hiç inkar etme Cemre. Birbirinize nasıl baktığınızı görüyorum." Cemre doğrulup ellerini belinin yanına koydu.
"Nasıl bakıyor muşuz?"
"Aşık." Dememle tek kaşı havalandı.
Boş bir ifadeyle bana baktıktan sonra sessizliğini koruyarak çantasını ve dosyalarını aldı.
"Bunun cevabını sana daha sonra vereceğim hain arkadaşım. Şimdi yetişmem gereken bir işim var." Diyen Cemre tam kapıdan çıkacakken Burak abi hızla yanımıza geldi.
"Ben bırakacağım seni." Derken o da ayakkabılarını giyinmek için kapıya çıktı.
"Gerek yok." Diyen Cemre'yi hiç takmayan Burak abi ayakkabılarını giyinip doğruldu.
"Hadi deli doktoru gidelim." Demesiyle Cemre'nin kaşları çatıldı.
"Ben deli doktoru değilim!" Diye öfkeyle söylenip merdivenlere yöneldi.
Arkasından gülerek bakan Burak abi;
"Beni deli ediyorsun ya. Tedavi ederken de deli doktoru olacaksın." Diye fısıltıyla konuştuğunda gülmemek için kendimi zor tuttum.
Beni hatırlamış olacak ki silkelenip kendine geldi ve baş selamı verip hızla o da merdivenlerden indi.
Daha fazla kahkahamı tutamazken gülerek kapıyı kapattım. Mutfağa döndüğümde kaldığım yerden sofrayı toplamaya devam ettim.
Sabah hep birlikte kahvaltımızı yaptıktan sonra Egemen ve Burak abi işlerle ilgili konuşmak için odaya geçti.
Bende Cemre'yi hazırlanması için zor bela odasına yolladıktan sonra mutfağı toplamaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun
General Fiction"Neden böyle yapıyorsun Egemen?" Derken sesim ağlamaklı çıkmıştı. Gözlerim dolu dolu olsa da inatla kendimi tutuyorum. Ağlamayacağım! Egemen bana döndüğünde, kahve gözlerinde gördüğüm kararlılık canımı acıttı. "Anlamıyorsun değil mi Gülce?" "Anlamı...