Gülce TURAN
"Gülce güzelim uyan." Egemen'in derinden gelen sesi ile uykumdan sıyrılmaya başladım.
Kendimi çok yorgun hissettiğimden gözümü açmakta zorlandım. Sonunda aralamayı başardığımda kendimi Egemen'in kollarında buldum.
Başını eğmiş boynuna sakladığım yüzüme bakıyordu.
"Günaydın."
"Günaydın safderunum." Gözlerimi odaya çevirdiğimde güneşin varlığını hissettim.
"Saat kaç?"
"11'e geliyor bebeğim." Şaşkınlıkla Egemen'e baktım.
Ne zaman onunla uyusam hiç olmadığı kadar çok uyuyorum.
"Çok güzel uyuyordun, uyandırmak istemedim ama kahvaltını etmen lazım." Dediğinde yavaşça kollarından sıyrıldım.
Doğrulmama yardım ettikten sonra sırtımı yatak başlığına yasladı. Ben anlamadığımı belli ede gözlerle ona bakarken o yatağın yanındaki sehpadan tepsiyi aldı ve bana döndü.
Kahvaltımı kucağıma koyduğumda gülümsedim.
"Teşekkür ederim." Saçlarıma bir öpücük kondurup benden uzaklaştı.
"Seni şımartmak benim ayrıcalığım, teşekkür etmek yerine keyfini çıkar." Konuşurken bir yandan da dilimlenmiş ekmeğe yağ ve bal sürmüştü.
Ağzıma tıkıştırdığında burun kıvırsam da yemek zorunda kaldım. Oldum olası balın tadından hoşlanmıyordum ama bunu Egemen'e bir türlü anlatamıyorum. Güçlendirir diyerek her kahvaltıda zorla yediriyor.
Ben kahvaltımı ederken oldukça sessizdi. Konuşmak yerine beni izliyor ve ara ara gülümsüyordu. Gamzesinin her ortaya çıkışında boğulma tehlikesi atlatsam da sağ salim yemeğimi bitirdim.
Şişen karnımla arkama yaslandığım sırada tepsiyi kucağımdan aldı.
"Güzelim benim birazdan çıkmam lazım." Dediğinde anında gerildim.
Olanlardan sonra onun yanımdan gitmesini istemiyorum. Sanki o her uzaklaştığında bir şey olacak gibi hissediyorum.
"Gitmesen olmaz mı?" Masumca sorduğum soruyla bir süre bana baktı.
"İnan hiç seni bırakmak istemiyorum ama işlerimi halletmem ve araştırma yapmam lazım." Kendini aklaması gerektiğini bildiğim için kabullendim.
Ben sessizce önüme bakarken Egemen elime uzandı.
"Sana bir açıklama yapmam lazım." Neyle ilgili olacağını düşünürken zihnim kötü senaryoları sıralamaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun
General Fiction"Neden böyle yapıyorsun Egemen?" Derken sesim ağlamaklı çıkmıştı. Gözlerim dolu dolu olsa da inatla kendimi tutuyorum. Ağlamayacağım! Egemen bana döndüğünde, kahve gözlerinde gördüğüm kararlılık canımı acıttı. "Anlamıyorsun değil mi Gülce?" "Anlamı...