Seval ÜNAL
Gülce'ler eve gelip odalarına çekildiğinde onlara biraz zaman tanımak için hepimiz geri planda durduk.
Olanların üzüntüsü uzun zamandır huzurlu geçen hayatımızın üzerine bir kara bulut gibi sindiğinden kimseden ses çıkmıyordu.
Herkes bir köşeye sığınmış sessizce olacak ihtimalleri değerlendiriyordu. Ben ise ne düşüneceğim konusunda emin olamıyordum.
Karnımda kıpırdayan kızımı hissettikçe ve kendimi Gülce'nin yerine koyup, onu kaybetme ihtimalini düşündükçe ölüyormuş gibi hissediyorum.
Onu bir kez bile kucağıma alamadan, kokusunu içime çekemeden kaybetmekten deli gibi korkmaya başladım.
"Çitlembiğim." Pamir yanıma gelip beni kollarına aldığında hızla göğsüne sığındım.
Eli beni yatıştırmak istercesine ağır ağır sırtımda gezinirken gözlerimi kapattım.
"İyi misin güzelim?"
"Değilim Pamir. Kızımıza bir şey olmasından deli gibi korkuyorum. Gülce'nin tekrar içine kapanmasından, Hayat doğduğunda üzülmesinden, abimin kendini yıpratmasından ödüm kopuyor." Başımın üzerine kondurduğu öpücüklerle açılan gözlerim tekrar kapandı.
"Tüm bu kötü şeyleri düşünme Seval'im. Ben inanıyorum ki hepsi geçecek. Tekrar eski mutlu günlerimize döneceğiz."
"İnşallah." Derken sesim fısıltı şeklinde çıkmıştı.
Pamir elini çeneme koyup ona bakmamı sağladı.
"Seval kendini üzmeni istemiyorum güzelim. Tüm bu yaşananların hiç kolay olmadığını, Gülce ve abin için endişelendiğini biliyorum ama sakin olmalısın. Doktorun dediklerini unutma, stres bebeğe zararlı." Pamir'in haklı olduğunu bildiğimden gözlerimi kaçırdım.
"Hem ben ikimizin yerine de üzülürüm. Lütfen sen dikkatli ol." Sözlerinin üzerine ona baktığımda gözlerinde açık açık acısını gördüm.
Her an dimdik dursa da ne kadar üzüldüğünü bana bakan gözlerinden anladım.
***
Abimleri kontrol edip uyuduklarını gördüğümüzde herkes kendi evine çekildi. Yorucu günler ve uykusuz geceler yüzünden yorgun düşen bedenimle yatağımıza girdim.
Pamir'in beni sarmalayan sıcak kollarında uykuya daldıktan bir saat sonra bedenime saplanan keskin ağrıyla uyandım.
İlk başta ne olduğunu anlayamasam da kızımın attığı sert tekmeyle kendime geldim. Belimin şiddetli ağrısı yüzünden yüzümü buruştururken yavaşça doğruldum.
Ağrım geçmeden uyuyamayacağım için Pamir'i uyandırmadan yataktan kalktım. Odanın içinde yavaş yavaş yürürken karnımı okşamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun
General Fiction"Neden böyle yapıyorsun Egemen?" Derken sesim ağlamaklı çıkmıştı. Gözlerim dolu dolu olsa da inatla kendimi tutuyorum. Ağlamayacağım! Egemen bana döndüğünde, kahve gözlerinde gördüğüm kararlılık canımı acıttı. "Anlamıyorsun değil mi Gülce?" "Anlamı...