Bölümde +18 sahne vardır. Başladığı ve bittiği yeri belirttim.
İyi okumalar...
Seval KURT
Sabah güne güzel başlasam da gerisi kabusa döndü.
Uyandığımda odamdaki işleri hallettikten sonra telefonumu almak için çantamı açtığımda notu buldum. Okuduğumda korkudan kitlenip kalmıştım.
Pamir de tam o anda odayı girmeyi seçmişti. Notu okuduktan sonrası ise tam bir kabustu. Delirmiş gibi bağırmaya başladığında abimde geldi. O da okuduktan sonra hep birlikte salona indik.
Abim ve Pamir bağırarak adamlara talimatlar verirken kulaklarım hiçbir şey duymuyordu. Daha doğrusu duyuyordum ama bir türlü algılayamıyordum.
Bana sarılan kollarla kafamı çevirdim ve Gülce'yi gördüm. Onu yanımda hissetmek bana güç vermişti.
Sonraki bir saat evde resmen terör esti. Abim ve Pamir'den başka kimsenin sesi çıkmıyordu. Ben ise artık akıtamadığım gözyaşlarımla sessizce iç çekiyordum.
Bıktım artık böyle olmasından! Her güzel şeyin sonunda böyle bir şerefsiz yüzünden mutsuz olmaktan bıktım!
Çalan kapı ve gelen Ümit amca ile abimler biraz daha hiddetlendi. Olanları ona anlatırlar iken hala sinirliydiler.
Sonunda Ümit amca;
"Çocuklar biraz sakin olun." Dedi.
Pamir;
"Nasıl sakin olalım? Adam Seval'in çantasına not bırakacak kadar dibine girebiliyor!" Dedikten sonra yanındaki koltuğa tekme attı.
Çıkan sesle yerimden sıçradım. Onu daha önce bu kadar öfkeli görmemiştim.
"Endişenizi anlıyorum ama bu şekilde olmak size bir şey kazandırmaz. Soğuk kanlı davranmanız lazım. Korku ve telaş sizi yanlışa sürükler." Diyen adam ile bu sefer abim konuştu.
"Ne yapalım peki? Adam kız kardeşimle bizi tehdit ediyor! Oturup dediğini yapmasını mı bekleyelim?" Sesi o kadar ürkütücüydüm ki tüylerim diken diken oldu.
"Elbette ki öyle yapmayacaksınız. Ama bağırıp çağırmak da bir şey kazandırmaz. Sadece kızları korkutuyorsunuz." Dediğinde abimin ve Pamir'in bakışları bize döndü.
Gülce ve ben koltuğun bir köşesine sinmiş, birbirimize sarılmış, korkulu gözlerle onları izliyorduk. Abim;
"Fıstığım." Diyerek yanıma gelirken hızla ayağa kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun
General Fiction"Neden böyle yapıyorsun Egemen?" Derken sesim ağlamaklı çıkmıştı. Gözlerim dolu dolu olsa da inatla kendimi tutuyorum. Ağlamayacağım! Egemen bana döndüğünde, kahve gözlerinde gördüğüm kararlılık canımı acıttı. "Anlamıyorsun değil mi Gülce?" "Anlamı...