3.bölüm

33.1K 1.1K 147
                                    

/Acının içinde kendini unutmak kadar zor bir duvar.../


Önerilen şarkı: Bilal Sonses/ Derdime Dermanım...

"Sevdayla kaç kere yaralandım.
Yar deyip uğruna her gün yandım.
Bir soğuk namluyla bir beyaz kefeni
Giymeyi aşkıyla göze aldığım.

Derdime dermanım, gönlüme fermanım.
Gel canım cananım gel.
Ayrılık zor olur, yüreğim köz olur.
Dur gitme ne olur.

Derdime dermanım, gönlüme fermanım.
Gel canım cananım gel.
Ayrılık zor olur, yüreğim köz olur.
Dur gitme ne olur.

Canımı vermişken ben aşkın için.
Terk edip gittin sevgilim ne için?
Her gece ağlarım elimde resmin.
Geri dön çarem ol Allah'ın için.

Derdime dermanım, gönlüme fermanım.
Gel canım cananım gel.
Ayrılık zor olur, yüreğim köz olur.
Dur gitme ne olur.

Derdime dermanım, gönlüme fermanım.
Gel canım cananım gel.
Ayrılık zor olur, yüreğim köz olur.
Dur gitme ne olur
Dur gitme ne olur."





Medyadaki Yasemin (temsili)

Evettttttt sevgili okurlarım, okurken lütfen oylama yapmayı ve yorum yapmayı unutmayın. Sizin yorumlarınız beni çok mutlu eder ve hikayeme yön verir.

Dilerim güzel ve keyifli bir hikayede baş başa oluruz sizlerle..

İlk başları biraz acı dolu olacak kolay değil tabi yaşadığı. Umarım yansıtabiliyorumdur hissettiklerini karakterin.

Neyse daha fazla tutmayayım ben sizi iyi okumalar!!!!! :)

      Kendime geldiğimde etrafımda bir sürü ses olduğunu duymuştum. Başımda hafiften bir ağrı nüksetmiş, boğazım kupkuru olmuş, gözlerimin üstündeki göz kapaklarım sanki tonlarca ağırlığı taşıyormuş gibiydi.

Neredeydim ben? Başıma ne gelmişti ki? Benim düğünümde olmam gerekmiyor muydu?

Düşüncelerle boğuşurken kaşlarımı çatmıştım ama hala gözlerimi açmamıştım. Boğazım kupkuru, kolumda da hafif bir sızı vardı. Serum takılmış olduğunu anlamakta gecikmemiştim. Sağ tarafımdan gelen serumun damlayan sesi de bu düşüncemi destekliyordu.

Pıt. Pıt. Pıt...


Her şey sonradan aklıma bir bir gelirken, düğün günümde terk edilişimin yıkımı tekrar yüreğimi sarmıştı. Bedenim yaşadığım şeyler karşısında titremiş, avuç içlerimde soğuk terler birikmişti. Yağız beni düğün günümüzde yalnız bırakmış, yapamayacağını söylemişti. Birde bana utanmadan ayrılmamamızı sadece evlenmek istemediğini söylemişti.

Bunu bana nasıl söylerdi ya?! Hiç mi tanımadın be adam sen beni?! Bilmiyor musun senin Yasemin'inin gururlu bir kadın olduğunu? Bu kadar yaklaşmışken bu yaptığının resmen evlilikten kaçmak olduğunu bilmiyor muydu? Ve evlenmek istememesine rağmen hala onunla devam edebileceğimi nasıl düşünürdü?

Aklım almıyordu, bu olanları aklım almıyordu. Neden diye haykırmak istiyordum ama nedeni belliydi. Benim senelerce sevdiğim Yağız'ım bir korkak gibi evlilikten kaçmıştı, çünkü beni eskisi gibi sevmiyordu. Belli ki onun derdi sevgili kalıp, hala gönlünü eğlendirmekti.

Peki benim duygularım, onlar ne olacaktı? Peki bizim aşkımız bunu mu hak etmişti? Bunca yıllarımız boşa mıydı?

Gözlerimin yandığını hissettiğimde bir el elimi sıkmıştı. Herkesin odada olduğunu hissediyordum. Tıpkı gözlerinin üzerimde olduğunu hissettiğim gibi...

BENİ AŞKA İNANDIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin