FİNAL

16.2K 512 855
                                    

Video: Muazzez Ersoy/ Samanyolu..

Görsel: Yasemin'in gelinliği ❤️










Gözlerimi bir an olsun gözlerinden ayırmadığım, güçlü kollarının arasında savunmasız kaldığım sevgilim, tıpkı benim gibi kontrolden çıkmış görünüyordu. İkimizde kabımıza sığamaz yangınlar yaşıyorduk. Bunu bize bedenlerimiz yapıyordu. Öyle bir tensel iletişim vardı ki aramızda, bizi daima birbirimize kenetliyordu. Ondan kopmam mümkün değildi. Onun tenini tenimde hissettiğim ilk anlardan itibaren kendimi dizginlemem gittikçe zorlaşıyordu. İçimdeki Yasemin'e zıt davranıyor, bedenimin arzularına ayak uyduruyordum. Aşkın yakışı dedikleri bu olsa gerekti. Laf anlamıyor, aklı baştan çoktan alıyordu.

Dili ağzımın içinde durmaksızın hareket ederken, beynimin içinde dolaşan kelebekler, kasıklarıma büyük bir acı yolluyordu. Daha önce tutkunu olduğum bir his olmadığından aptal görünüyor olduğumu hissediyordum. Kapattığım gözlerimi açtığımda, koyu grilerin üzerimde hayranlıkla dolaştığını görmüştüm. Bir adam gözleriyle gülümser miydi hiç? Çınar'ın gözlerinin gülüşüyle içimden bir sıvının aktığını hisseder olmuştum.

Yavaş yavaş koltuğa giderken bile gözlerimiz, ellerimiz, dudaklarımız birbirinden ayrılmıyordu. Sanki bunu hislerimizle yapıyor, onun bizi yönlendirmesiyle hareket ediyorduk. Çınar'ın bir eli yanağımda, diğer eli vücudumu keşfe çıktığında, nabzımın her dokunduğu yerde attığını hissediyordum. Koltuğa ne o, ne de ben değmeden öylece ayakta duruyorduk. Bedenlerimiz birbirine oldukça yakın, hatta onun çıplak olan her yeri açıkta olan yerlerime tüm sıcaklığını bahşediyordu.

Yanıyordum. Bu öyle böyle yanmak değildi. Bu tutkuydu. Dudaklarımızdan tüm bedenimize yayılan, varılması en güzel histi. Ne yapmam gerektiğini bilmeden beceriksizce iki elimle göğüs kaslarını okşamaya başladığımda, boğazından büyük bir inilti yükselmişti. Bunun hoşuma gideceği hiç aklıma gelmese de, güzel hissettirmişti.

"Beni yakıyorsun kadın. Seni.."diyerek hızlanan nefesini yüzüme üflediğinde, kendine gelmeye çalışıyor gibi bir hali vardı.

En az benim kadar kendinden geçmiş olması güzel bir duyguydu. Onu bu hale benim getiriyor olmam, benim için utanılması gereken bir şey olmaktan çoktan çıkmıştı. Artık benim için doyulmaz bir hazdı.

"Beni?"diyerek aynı tutkuyla ona cevap verdiğimde, gözleri daha da koyu bir hal almıştı.

Gri gözlü adamım gitmiş, yerine simsiyah gözlere sahip ateşli bir adam gelmişti. Bu yangının bizi neye çevirdiğini görebiliyordum. Bu bile karşı konulmaz bir zevkti. Böyle düşünüyor olmak bu durumda olmasam utanç verirdi ama şu an olduğum durumdan utanmıyordum. Hatta artık bazı düşüncelerim değişmek üzereydi. Benim için özel olması gereken bu anı, kocam olacak adama evlenmeden sunmayı deli gibi ister olmuştum. Kesinlikle içimden farklı bir Yasemin çıkmıştı.

"İstiyorum."diyen sesi inler gibi çıktığında, bir yandan da tepkimi ölçmeye çalışıyor gibiydi.

Dudaklarım kıvrılırken, gözlerimle çoktan ona onayı vermiştim. Onun olmayı, onunla olmayı deli gibi isteyen bedenime yön veremediğim için akışına bırakmak, bu anın tadını çıkarmak istiyordum. O benimdi, bende onun. Şimdi sadece yaptığımız bedensel bir eylemdi. Bizi değiştirmeyecek, aksine bizi daha da güçlendirecekti.

Çınar gömleğimin düğmesini ağır ağır açmaya başladığı zaman, başım dönmeye başlamıştı. Yaşadığım heyecan kalbime zarardı. Kolları arasında olmasam çoktan düşüp, bayılabilirdim biliyordum ama onun güçlü kolları, bedeni beni çoktan sarıp, sarmalamıştı. Her bir düğmede bilerek ağır hareket ettiğini biliyordum. Bu bana büyük bir işkenceydi. Kasıklarım benden bağımsız bir şekilde sızlıyorken, kendimi ona biraz daha bastırmıştım. Kulağıma doğru konuştuğu zaman nefesi tüm boynumu ele geçirmişti.

BENİ AŞKA İNANDIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin