30.bölüm

13K 580 542
                                    

Medyadaki: bölümün ilerleyen zamanlarınızda karşınıza çıkacak at 😉

Video; Buray/ Deli divane

"Yandıııımmmm bir yareeeee" diyor sizi güpgüzel bir bölümle baş başa bırakıyorum canlarım 😍❤️



Aşk; sigaranın her nefeste tükenmesi gibiydi. İçine çektikçe yakıyor, dumanıyla boğuyordu. Belki de en güzel yanı aldığın hazdı. Belki de en kötü yanı verdiği büyük zararlardı. En çokta sevene haz verip, sevene zarar verirdi, çünkü sevilen sevilmeye doyamaz, sevildikçe güzelleşirdi.

Yüreğim bir kere Çınar'ın sevdasına düşmüştü. Ne yapıp edip, beni aşka inandırmayı, beni aşkıyla yaşatmayı öğretmişti. Daha önce de sevmiştim ama sevmenin ve sevilmenin böylesini sanki tatmamıştım. Yormuyor, aksine nefes aldırıyordu.

Bugün Ahmet beylerle yapacağımız yoğurt reklamı için, reklam metninin kaba taslak halini yazmış ve onlarla bunu görüşüp, karara varacaktık. Masamda oturmuş, Çınar'ı düşünürken aslında bir yandan da elimde tuttuğum kağıtlara bakmaya çalışıyor, işime yoğunlaşmak için büyük çaba harcıyordum.

Aklımdan çıkmayan sözleri, aklımdan çıkmayan, beni benden alan gri gözleri, o muhteşem gülüşü, gülerken kısılan gözleri, saçlarının dağınık dalgası, bana olan derin bakışları, beni hissettirerek sevmesi, bunlar hep beynimde dolanıp duran yegane şeylerdi.

Beni tamamiyle etkiliyor oluşu, kendimi aptal gibi hissetmeme neden oluyordu. Aşk; belki de biraz aptallıktı. Akıl işi olmadığından, kesinlikle akıl karı da değildi. Gözün gördüğünü, kalbinin hissetmesi gerekirdi. Çünkü insanlar kalpleriyle sevgiye bağlanır, kalpleriyle birleşirlerdi.

"Kızım Yasemin, iyi misin? Kaçtır sesleniyorum yahu. Nerelere gittin yine sen?"diyen Seçil'e ağzım açık bakakaldığımda, ellerini sağa sola sallıyor, daldığım düşüncelerden çıkmamı sağlıyordu.

"Bir şey mi dedin?"diyerek kendimi topladığımda kafamı mahçup bir şekilde elimde tuttuğum kağıtlara gömmüştüm.

"İyi misin? Çok dalgınsın şu sıra?"diyerek bana endişeyle bakan arkadaşıma gülümsemiş, benim için daha fazla telaş yapmamasını istemiştim.

"Çınar'ı düşünüyordum."diyerek itiraf ettiğimde hemen gözlerindeki imaları görmüş, çoktan hata ettiğimi fark etmiştim.

"Yasemin resmen aşık oldun adama."diyerek cırladığında, ona kabalık olacağını bilmesem kulaklarımı tıkamak isterdim ama tabii ki yüzümü buruşturmakla yetinmiştim.

"Bizi bırak da, asıl sen anlat bakalım dünü? Neler oldu, bilmek istiyorum Seçil hanım?"diyerek lafı benden alıp, ona döndürmek için güzel bir hamle yapmıştım.

Bir anda hem neşelenmiş, hemde suratı düşmüştü. Neler olduğunu merak ettiren bu hali, iyice endişelenmeme sebep olmuştu.

"Bir sorun mu var?"diyerek kağıtları bırakıp, tamamen Seçil'e dönmüştüm.

"Yani aslında her şey çok güzel. Yani bilmiyorum Yasemin. Belki ben biraz kuruntu yapıyorumdur."diyerek kucağında birleştirdiği ellerine bakmaya devam etmişti.

"Daha açık olur musun?"

"Dün öğle yemeğine çıktık, biliyorsun sende zaten. Her şey çok güzeldi. Akşam yemeği için bile sözleşmiştik."dediğinde sorunun ne olduğunu anlamadığım için kaşlarım istemsizce çatılmıştı.

"Ve?"

"Giorgi çok rahat bir erkek. Kıskançlık yönünü kesinlikle Türk tarafından aldığı belli. Ama onun dışında oldukça rahat geldi bana. Yani.."diyerek devamını getiremediğinde, artık merak etmekten neredeyse meyve verecektim.

BENİ AŞKA İNANDIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin