BENİ AŞKA İNANDIR

24.bölüm

Bu bölümü çok sevdiğim bir okuyucuma armağan ediyorum, dilerim okurken bol bol keyif alır, bol bol oylar ve yorum atarsınız 😍

SaimeSelcukK bu bölüm senin canım okuyucum ❤️

Keyifli okumalarınız olsun inşallah 😍

Video: Sertaç Balcı/ Hayatıma hoşgeldin..

Bölüme çok uygun bir şarkı...

Medyadaki resim; Nikahtaki Çınar ve Yasemin'in kıyafetleri...

       

Önce alışkanlıklar değişir. Sonra hayat değişir. Her şey tamamen farklı olurken insan bu değişen düzene ayak uydurmaya çalışır. Değişimi isteyen kendi olmasına rağmen hayıflanmaktan da kaçınmaz üstelik. Belki de korktuğu değişmesi yüzünden değişen gerçekler içindir...

       Onun nikahı için hazırlanacağım aklıma gelmezdi. Resmen yıllardır birlikte olduğum adamın nikahına gidecektim, şaka gibiydi. Hayat ne hızla değişiveriyordu değil mi? Üstelik değişen sadece kendi de olmuyordu. Bizi de, duygularımızı da değiştiriyordu. Daha 1 sene öncesine kadar o yüzsüzü seviyordum, şimdi ise ondan nefret ediyordum. Hayatın oyunları gerçekten kural tanımıyor, sana da bir şans vermiyordu.

     Kuaförde saçım yapılırken, bir yandan da Çınar'ı düşünmeden edemiyordum. Benim yüzümden böyle şeylere maruz kalıyordu. Ama gıkını çıkarmıyor, benim için uğraşıyordu. Sevilmeyi gerçekten de hak edecek adamdı.

        Evdekiler ajanstakilerle partiye gideceğimi biliyorlardı. Onlara eski nişanlımın nikahına gideceğimi söyleyemezdim. Hiç mantıklı olmayan şeyin açıklamasını nasıl yapardım ki? Kendim bile bunu yapmak istemiyordum ama bunu yapmazsam da bir keşke geçecekti dilimden, biliyordum. Bu yüzden bunu yapıp, kendimden ödün vermeyi seçiyordum.

"Yasemin hanım saçınızı maşa yaptım. Salık mı kalsın istersiniz yoksa toplattıralım mı?"diye soran kıza bakmıştım.

      Aynadan bir yandan da kendime bakıyor, nasıl olduğumu inceliyordum. Bir kez daha makyajım çok güzel olmuştu. Zümrüt yeşili elbise gözlerimi daha çok ortaya çıkarmıştı. Göz kapaklarıma siyah gölgeler yapmıştı. Bu daha da can alıcı görünüyordu. Artık gözlerimin içinde gözle görülen farklı bir ışık vardı. Sanki içine bakılmayı hak edecek birini hapsetmiş, sanki gözlerim artık sahibini bulmuştu.

"Aslında önleri iki yandan da geriye doğru toplayabiliriz. Geri kalan kısmı salık kalsın lütfen."demiştim ve bana ikram edilen çayımdan bir yudum almıştım.

      Rujumu henüz sürmediğimiz için bozulma riskini elbette düşünmüyordum. Saçımın bitmesiyle aynadan kendime baktığımda olduğum halimden memnundum. Kuaförüme teşekkür edip, ücreti ödemiştim. Çınar'a mesaj atıp, hazır olduğumu haber vermiştim. Daha önceden konum attığım için kuaförü biliyordu.

        Çok sürmeden geldiğinde bende hızla çıkmıştım. Bir an önce onu görmek, stresimi biraz olsun azaltmak istiyordum. Arabasına yaslanmış beni beklerken, çıktığımı fark ettiğinde tepkisi birden dikilmek olmuştu. Hayranlıkla bakan gri gözleri beni delip geçercesine içimi eritiyordu. O kadar yoğun bakıyordu ki, adeta buhar olup uçuyordum. Belki de bu kadar yakışıklı olduğu içinde, böyle hissediyor olabilirdim.

        Siyah takım elbisesinin içinde oldukça şık görünüyordu. Beyaz gömlek giymek yerine, siyah gömlek giymiş ve yakasının ilk iki düğmesini açık bırakmıştı. Kaslı vücudu buradan bile belli oluyordu. Tamamen siyahlar içindeydi ama gözleri onu daha da şık, daha da çekici yapıyordu. Ondan yayılan etkiyle ayaklarımı sağlam basamıyordum. Beni böyle etkiliyor olması inanılmazdı. Etkilendiğimin farkında oluyor muydu acaba?