Video: Eda Baba/ Her Şey Seninle Güzel..'Her şey seninle güzel; duyduğum bu ses bile..
Yalnız içtiğim su değil, aldığım nefes bile.
Her şey seninle güzel; bu yağmur, bu kar bile..
Yüzümdeki gözyaşının izleri, onlar bile..'Bu arada sevgili okurlarım, diğer hikayeme sizleri desteğe bekliyorum. Beni aşka inandır bittiği zaman, devam ediyor olacağım güpgüzel bir hikayemle sizleri kucaklayacağım. Hikayemin konusu hüznü barındırıyor olsa da, gerçek yaşamı, yanlışları, mutlulukları, gözyaşlarının ardına gizlenmiş sırları anlatmaktadır. Kendinizden bir pay bulacağınız hikayeme bir göz atın derim. Gelin Aslı'nın yaşamına birlikte göz atalım, Yalan Hayat'ına birlikte ortak olup, gerçeğe onu birlikte kavuşturalım ne dersiniz? 😉😍
Paylaşılan her bir duygunun yanındaki insana kattığı değer bile nefes almamıza etkilidir. Nefes almanın havayı içine çekmek kadar somut bir halinden çok, aldığın nefesin anlamı kadar soyut bir hali daha anlamlıdır. Bize kattığı anlamlarla yüklü duygularımıza tercüman olan insanları hayatımıza hapsetmeli, onların varlığı için elimizden geleni yapmalıyız. Onlar olmadıkça duygulara anlam yüklemek basit bir nefes almaktan farksız kalır, yaşanılan keyfi en aza indirgeyerek, bizi uçuruma sürükler. Düşmemek için tutunmak, tutunmak için de o insanlara ihtiyacımız var...Genç adamın eli bir telefonuna gidiyor, bir geri çekiliyordu. Sürüncemede kalan yanıyla savaşırken, Hayat'ı arayıp, aramamakta kararsız kalmıştı. En son gördüğü gün gelmişti aklına. Çınar'ın her şeyi öğrendiği ve arkadaşlarının yanından telaşla gidişini hatırlamıştı. Kendisinin de söylediği kırıcı sözleri..
Kırılmış mıydı acaba ona? Ne yapıyordu şu anda? Neredeydi?
Deli gibi düşünüp durduğu şeylerle boğuştuğuna inanamıyordu. Neden bu kadar umursuyordu ki? Çınar'ın fikri oldukça makuldü aslında, ama neden diğer yanı ona zarar gelirse düşüncesinden kendisini alamıyordu?
Kafayı yemesine ramak kala, kaldığı otel odasında bir o yana bir bu yana yürürken, elindeki telefonu aniden çalmaya başlamıştı. Arayanın Hayat olduğunu görür görmez, bir heyecana gark olmuştu yüreği. O da onu mu düşünmüştü?
"Efendim."
"Barış, Mardin'e geliyorum. Birazdan uçağa bineceğim. Buradaki emniyet görevlileri Okan'la ilgili soruşturma başladığını söylediler. İfademi yazılı bildirdim elbette ama neler olduğunu merak ediyorum. İyi misiniz? Ne oluyor?"dediğinde genç adam afallamış, kaşları çatılarak, konuyu anlamaya çalışıyordu.
Polis mi demişti yoksa Barış yanlış mı duyuyordu?
"Bir dakika, bir dakika. O adamı kim şikayet etmiş ki?"diyerek sesini yükselttiği vakit, karşıdaki kadının sesi de şaşkın çıkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ AŞKA İNANDIR
RomanceDüğün gününde terk edilen bir kadındı o. Yasemin DEMİRCİ.. Hayalleri, duyguları, hissettikleri, hissedecekleri, kaderi ve belki de her şeyi değişecekti o gün. Değişti de... Yaşadığı en büyük acısını tek başına atlatmasına sebep olan sevdiği kadının...