22.bölüm

15K 723 380
                                    

       İnsanların hiç sınırı yoktu değil mi? Nerede durmasını bilmiyor, ne dediklerini de önemsemiyorlardı. Karşıdaki insanın kalbini mi kırmış, hevesini mi kaçırmış hiç umrunda olmuyordu. İnsanoğlu neden böyleydi? Kendine gelince hep, karşısındakine gelince hiç zihniyeti...

      Sabah işe giderken Seçil'e aldığım şeyleri de yanımda getirmeyi unutmamıştım. Aldıklarımı görünce çok sevinecekti, biliyordum. 'Keşke Derya hanım için de küçük bir şey alsaydım' diye düşünmüştüm. En azından benim için yaptıklarına bu küçük bir teşekkür olurdu.

       Bir yandan da dün geceyi düşünüyordum. Benim için oldukça güzel bir geceydi. Çınar ile çok güzel vakit geçirmiş, bana olan bakışlarını unutamıyordum. Hissettirerek sevmenin nasıl bir şey olduğunu gösteriyordu. İlk defa barda o kadar zaman durmuştum. Geceye Cihan'ın evinde devam etmeyi teklif etmişlerdi ama ben sabah işe gidecek olmam nedeniyle onlara dahil olamamıştım.

      Pelin ise doğrusu gayet olduğu durumdan memnundu. Ona soracaklarım bir bir artıyordu. Bütün gece Yusuf'la yakınlaşması gözümden kaçmamıştı. Beni yalnız bıraktığı için ben tek dönmek zorundaydım, üstelikte benim arabamla gelmemiş, Pelin'in babasının arabasıyla gelmiştik.

        Tek gitmemi istemediği için Çınar beni eve bırakmayı teklif etmişti. Yol boyunca da güzel sohbetler etmiştik. Çocukları yine ziyaret etmeye gideceğimizden bahsetmiştik. Yapılacak başka güzel etkinliklerden de bahsetmiştik. Benim sevdiğim çoğu şeyi yapmayı o da seviyordu. En çok hoşuma gidende buydu.

Ajansa gittiğimde önce Derya hanımın odasına gitmiştim. Çünkü benimle konuşmak istediğini söylemişti. Sabahları erkenden geldiği içinde odasında olduğunu biliyordum. Benimle ne konuşacağını bilmediğimden meraktaydım. Sadece yeni kampanyalar hakkında konuşacağımızı zannediyordum. Kapısını tıklatmış, kafamı uzatmıştım.

"Gel."demişti.

      İçeri girdiğimde Derya hanımın kafasını sandalyesinin arkasına yaslamış kendine gelmeye çalıştığını fark etmiştim. Yine uykusuz kaldığı bir gecenin sabahında ayılmak için sert kahvesinden içiyordu. Besbelli bir sıkıntısı vardı.

"Günaydın Derya hanım."diyerek tebessüm etmiştim.

"Ah Yasemin günaydın. Hala kendime gelemedim de ondan bu haldeyim."diyerek yüzünü bana çevirip sıcak bir şekilde gülümsemişti.

"Bir sorun yok değil mi?"diyerek onunla ilgilendiğimi göstermek istemiştim.

"Aa yok. Biraz uykusuz kaldım sanırım. Kuzenimin oğlunun doğum günü partisi vardı. Ailecek bütün gece oradaydık. Biraz geç saatlere kadar sürdü sadece. O yüzden ayılmaya çalışıyorum."diyerek kahvesini göstermişti.

"Benimle konuşmak istemiştiniz?"

"Evet. İyi olmadığını söylemiştin şimdi nasılsın? Daha iyi misin?"diye sorduğunda benimle neden ilgileniyor olduğunu anlamamıştım.

"Daha iyiyim teşekkür ederim. Biraz uzaklaşmak çok iyi geldi. Ve anlayışınız için çok teşekkür ederim size."diyerek minnetlerimi sunmuştum.

"Yasemin çok uzatıpta karmaşık bir hale getirmeyeceğim bu konuyu. Neden gitmek istedin? Bunun kardeşimle bir ilgisi var mı? O gece pek samimiydiniz ve sonrasında bana hep seninle ilgili şeyler sordu."dediğinde tek kaşım anında havalanmış, her zaman ki yerini almıştı.

"Derya hanım özel hayatımla ilgili konuşmayı pek sevmem ama konu buraya gelmişken sizinle bunu konuşsak iyi olur."demiştim tüm samimiyetimle.

BENİ AŞKA İNANDIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin