7.bölüm

23.2K 1.1K 120
                                    

     Arkadaşlar okunma sayısına göre oylar çok az ve yorum hiç yok. Lütfen okuyorsanız eğer oylar mısınız? Şimdiden teşekkür ederim..




Sabah geceden kurduğum alarm sesine uyanmıştım. Gözlerimi hafif açıp yatağımın başındaki komodinimden telefonumu almaya çalışmıştım. Alarmı susturduğumda içimden gelen 'offff' diye söylenmemi susturamamıştım.  Her sabah böyle kalkmazdım ama işte arada olurdu. Güne keyifsiz başlıyor olmak benim için yeterince zordu, bugün bari güzel geçseydi.

    Saate bakıp ne kadar zaman da hazırlanıp, kahvaltımı yapıp çıkarım diye hesap yapıyordum. Saat daha 6:45. Yorganımı üzerimden attığım gibi banyoma gidip elimi yüzümü yıkamıştım. Dişlerimi fırçalarken dün gece ikizimle konuşmamız aklıma gelmişti.

Bana verdiği desteği, gözlerinde gördüğüm öfkeyi, hüznü hatırladıkça kalbim sıkışır gibi olmuştu. Benim yüzümden onlarda üzülüyordu ve toparlanmamın zor olduğunu onlarda biliyordu ama tamamen de hayattan kopmamı istemiyorlardı ve haklılardı. Onlardan birinin başına böyle bir şey gelse ben onlar kadar sabırlı olamazdım. Bana güçlü diyordu ama asıl güçlü benim ailemdi, hemde bağlarımız çok güçlüydü.

      Üzerime oturan siyah kalem eteğimle, kırmızı uzun kollu gömleğimi giyip aynadan kendime bakmıştım. Açık kumral saçlarımı at kuyruğu yapıp, öndeki perçemlerimi serbest bırakmıştım. Hafif makyaj yapıp yüzüme renk gelmesini sağlamıştım. Kırmızı rujumu da sürmüştüm, tamamdım. Aynadan birkez daha baktığımda kendime gözlerim ölü balık gibi bakıyordu.

Pırıltısını kaybetmiş birer ölü balık gibiydi ama sürdüğüm kalemle gözlerimin yeşili iyice ortaya çıkmıştı. Gözlerim ne iri ne de çok çekikti. Gözlerimi babamdan almış olmama rağmen ben anneme benzerdim. İkizim de tam tersi gözleri anneme benzerken kendisi babama benzerdi, yani biz birbirimize benzemiyorduk. Karşıdan bakınca ikiz olduğumuz belli değildi.

Kendimi son kez inceleyip ne kadar zayıflamış olduğumu anlamıştım ama umursamamamıştım. O kadar da kötü durmuyordum, dursaydım da açıkçası problem değildi.

Aşağıya mutfağa indiğimde babamla annemin konuşmasını duymuştum.

"Biz ne kadar söz etmesekte unutamıyor Salih. Bir şeyler yapmazsak onu kaybedebiliriz."diyen annemdi.

"Dün gece kahveleri yaparken yine çok kötü oldu. Canım çok yanıyor kuzumu öyle gördükçe. Destek mi alsak, yoksa onu biraz buralardan uzağa mı göndersekte kendine gelecek herhangi bir şey mi yapsak? Gerçekten çok üzgünüm. Onu böyle görmek beni mahvediyor."demişti tekrar annem. Görmesemde ağladığını biliyordum ve bu hali içimi acıtıyordu.

"Nermin daha önce de destek almayı teklif ettin ama kendisi bunu istemedikçe bizim elimizden bir şey gelmez. Biz bir şey yapmaya çalışıp onu zorlarsak asıl kaybederiz. Ben üzülmüyor muyum sanıyorsun? O hayvan herifi gebertmeyi nasıl istiyorum bilemezsin. Ama kızımı düşünüyorum. Onu kaybedemem. O bizim her şeyimiz. Biraz daha kendi haline bırakmalıyız bence. Zaten ilk zamanlar ki gibi değil. O çok güçlü hayatım. Farkında mısın? Çabalıyor benim kızım. Başka biri olsa bocalar kendine zarar verirdi. Onun durumu zor, anlamaya çalış. Senin benim çektiğimiz acı yanında hiç kalır. Bence biraz daha bekleyelim. Ben kızımı tanırım. Kötü bir gidişatı olursa işte o zaman el atarız. Şimdi sil o güzel gözlerini."dediğinde bir öpücük sesi duymuştum.

Eminim alnından öpüp anneme sarılmıştı. Bu adamla ne kadar gurur duysam azdı. Bu kadar anlayışlı, bu kadar özverili bir baba nasıl oluyordu da benim babam oluyordu?

Allah'ım böyle bir ailede yaşadığım için sana sonsuz şükürler olsun.

Aylardır gülmediğim bir şekilde gülerek yanlarına gitmiştim. Sanki konuşmalarını duymamış gibi doğal davranıyordum.

BENİ AŞKA İNANDIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin