BENİ AŞKA İNANDIR

44.bölüm

Video; Kenan Doğulu/Aşk kokusu var...

Hayallerin gerçeğe dönüşmesi; karların ardından çıkan kardelen misalidir. Ne kadar zor olduğunu bilirsin. Olduğu vakit içinde tarifi mümkün olmayan heyecanlara gebe kalırsın. Yine de hayal etmekten bir an bile vazgeçmezsin. Bilirsin, seni hayallerin gerçeğe götürür. Bir tek o zaman ulaşmaya yakın olursun. Dur durak bilmeyen arzularına gem vurmak şöyle dursun, akışına kapılıp değişik bir haz alırsın. Böyle yaşama tutunur, böyle umuda yolculuğa başlarsın..

"Çocuğun yerini bilmiyorum!"

"Artık bana yalan söyleme!"diyerek elini masaya vurduktan sonra saçlarının arasından sinirle geçirmişti Ozan.

"Gerçekten yerini bilmiyorum. Kaya, her planından bana bahsetmez. Ben sadece ona çocuklardan birini veririm, o da alır onları kullanır. Ne yaptığını bilmiyorum."diyerek masum olmadığı halde masummuşçasına ürkek duran kadından bir kez daha tiksinmiştim.

      Yanına gidip tokadı suratına yapıştırmamak, yüzüne tükürmemek için kendimi zor tutuyordum.

   

        Sorgu odasından çıktıktan sonra, Ozan'ın odasında beklemeye başlamıştık. Oturduğum sandalyede sabit duramayacak kadar endişe doluydum. Kirli oyunlarına alet ettikleri günahsız çocuklardan biri olan Ersin'in başına ne gelmiş olduğunu deli gibi merak ediyordum.

      Müdüre hanım her şeyi anlatmış, suç ortağının adresine kadar bilgi vermişti vermiş olmasına ama Ersin'in yerini bilmiyordu. Benim için önemli olan kısmı Ersin'di. Onu bulamadığımız her dakika içim sıkılıyor, ruhum daralıyordu.

"Sakin ol güzelim. Bak her şey yoluna giriyor. Ozan ekibiyle toplantıdan çıksın, her şeyi bize anlatır."diyen sevgilime bakmış, sonra Sadri beyin sesini duyduğumda varlığını henüz yeni fark ettiğimi anlamıştım.

"Yasemin hanım artık endişelenecek bir şey kalmadı. Ben inanıyorum Ersin'e bir şey olmadı."diyerek güven vermeye çalıştığı ses tonu ve samimi gözleri bile içimin sızlamasına engel değildi.

      Kapının hızla açılmasıyla yerimden kalkmam bir olmuştu. Adnan telaşla kapıdan bakıp, hızla konuşmuştu.

"Kaya beyin izini bulduk. Ozan komiserim ve ekipten bazı arkadaşlar yola çıktılar bile. Size iletmemi istediği bir şey var; Ersin bu gece sağ salim yurduna dönecek."

         Çalışma masamda oturmuş başımızdan geçenleri düşünüyordum. Ersin'in o gece sağ salim bulunmasını, Kaya denen adamın yakalanmasını, sorgusunda başka birinden emir aldığını söylemiş olmasına rağmen başlarında olanın bir türlü yakalanmamasını anlamlandıramıyordum.

      Yine de içim bir nebze olsa da rahatlamıştı. Ersin'e sımsıkı sarılıp, kanayan yaralarını sarmak adına sürekli ziyaretine gidiyorduk. Ersin'e herhangi bir şey olmamıştı belki ama şiddet gördüğü aşikardı. Hem üzerinde bulunan morluklardan, hemde bulunduğu günden beri her şeyden korkuyor olmasından, sessizliğe bürünmüş olmasından bu açıkça görülüyordu.

      Kim bilir ruhu nasıl bir yara almıştı? Nasıl korkmuştu küçük kalbi yaşadıklarından? Doktoru travmayı atlatmasının kolay olmayacağını, bizim elimizden geleni yapmamız gerektiğini söylemişti.

     Sadri bey sağolsun bir an olsun çocukları yalnız bırakmamış, tam 10 günden fazladır evine gitmiyordu. Diğer çocukların da durumdan etkilenmiş olması sebebiyle gün içinde doktorun yurda gidip onlarla sohbet ediyor olması bir nebze olsun iyi gelmişti.