Video; Düş Sokağı Sakinleri/ Sevdan Bir Ateş.."Sevdan bir ateş oldu bende..
Gönlüm bir deli..
Coştu senle.."
Yenilgiyi kabul etmeyen yürek, gururunu düşünmeden sevdiğinin başucunda bulur kendini. Defalarca kovulmasına rağmen o kapıdan asla vazgeçmez. Bir kuş olup uçarak girmek ister. Bir rüzgar olup, süzülerek yanına sızmak ister. Arsızca bugününe boyun eğmez, geleceğinin umuduna sirayet eder...
Her zaman yaptığı gibi, eve giderken bir mağazaya uğruyor, orada bir iki bir şey bakıp, kafasını dağıtmak için zaman harcıyordu. Eve gittiği vakit dört duvar sanki onu boğuyor gibiydi. Eskisi kadar hayattan zevk almadığını, hatta gittikçe suçluluk tüm bedenini esiri altına alıp, yakıp yıkmaya başladığını fark etmişti.
Özel dikim elbiselerin bulunduğu mağazadan içeri girmiş, reyonların arasında aklını meşgul eden fikirlerden kaçmaya çalışıyordu. Ozan ile geçirdiği o geceyi bir türlü hafızasından çıkaramıyor, hemen hemen her gece onu rüyalarında görüyordu. Pişmanlığın sardığı kalbi, örümcek ağı misali gittikçe güçleniyor, onu daha çok üzüyordu.
Ona haksızlık yaptığının farkındaydı. Onu üzdüğünü biliyor, yine de karşısına çıkacak cesareti kendisinde bulamıyordu. Mağaza görevlisi kadının yanına geldiğini anlamadığı sırada, seslenişiyle yerinde sıçraması bir olmuştu.
"Seçil hanım, şuradaki beyefendiler sizi soruyor."
"Afedersiniz sizi korkutmak istememiştim."diyerek mahçup bir gülüşle bakan görevli kıza gülümseyerek, önemsiz olduğunu belirtmişti.
"Hemen geliyorum."diyerek adamları görmek için başını yana uzatıp bakmış, tanımıyor olduğunu fark edip, şaşırmıştı.
Kim olabilirlerdi ki? Ondan ne istiyorlardı?
Adamlardan bir tanesi ince, uzun boylu, çelimsiz biriydi. Daha önce onu gördüğünü zannetmiyordu. Diğeri onun aksine orta boylarda ve yapılı biriydi. Farkında olmadan kaşları çatık bir şekilde neden geldiklerini bilmediği bu ikiliye bakıp, duruyordu.
"Seçil benim buyrun, ne istiyordunuz?"dediği anda yapılı olan adam elindeki cüzdanını açmış, polis rozetini göstermişti.
Sivil polisin onu neden istediğini anlamadığı için kaşları daha fazla çatılmıştı.
"Emniyetten geliyoruz. Hakkınızda şikayet var. Bizimle merkeze gelmeniz gerekiyor."dediğinde Seçil'in yüzünde alaycı bir bakış meydana gelmişti.
"Nasıl? Ne şikayeti?"diyerek etrafına bakmış, bir yandan da çantasından telefonunu çıkarmaya çalışıyordu.
"Fazla vaktimiz yok. Emniyette derdinizi sorarsınız."diyerek ince, uzun boylu olanı çantasını elinden almış, diğeri de kolundan tutarak sürüklemeye çalışmıştı.
Mağaza görevlisinin şaşkın bakışları arasında kendini mahçup hisseden Seçil ne olduğunu anlamlandıramıyordu. Polis kızı olarak bugüne kadar o merkeze asla suçlu biri olarak gitmemişti. Babasını araması gerekiyordu. Mutlaka bir yanlışlık olmalıydı.
"Ne yapıyorsunuz? Çantamı bana geri verin lütfen! Babam eski komiser benim. Bir yanlışlık olmalı. Onu aramam gerek."
"Suçunu bunu kullanarak örtbas mı edeceksin?! Görüyor musun Yiğit kardeşim ne günlere kaldık?"diyerek hayıflanan iri olan polis, diğerinin adını söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ AŞKA İNANDIR
RomanceDüğün gününde terk edilen bir kadındı o. Yasemin DEMİRCİ.. Hayalleri, duyguları, hissettikleri, hissedecekleri, kaderi ve belki de her şeyi değişecekti o gün. Değişti de... Yaşadığı en büyük acısını tek başına atlatmasına sebep olan sevdiği kadının...