" İlk soru. "
dedim boğazımda düğümlenen duygu yumaklarından kurtulmak için. Arkan ise beni esir almış bu kör düğümden habersiz bir şekilde sigarasından son bir nefes çekti ve önündeki kristal küllüğe bastırarak söndürdü.
Hala tam olarak bitmemiş bir sigarayı söndürüp bütün dikkati ile bana yönelmesi ise tam anlamıyla ürkütücüydü.
" Eğer sadece gerçekleri istiyorsan Arel, bedelleri ağır olacak. "
Onun açık bir şekilde savurduğu bu tehdit her ne kadar boğazımdaki düğümü daha da açılmaz bir hale getirsede devam ettim. Bu bana tanıdığı ilk ve büyük ihtimalle son şanstı. Geri adım atıp korkaklık edemezdim. Her şeyi öğrenmeliydim ki sevdiğim adamın yanında bende savaşabileyim.
" Deniz, " ardından aldığım derin ve olayları hazmetmeme yetecek kadar süreceğini düşündüğüm fakat yanıldığım bir nefesle devam ederken Arkan, sanki bu isimden tiksiniyormuşçasına suratını buruşturmuştu. " bana bir geceden bahsetti. O zamanlar bilmiyordum ve uyuşturucu bağımlısı bir çocuğa yardım etmiştim. O çocuk Deniz'di ve bana o gecenin esas baş rolünün sen olduğunu söyledi. Ne demek bu? "
Sorduğum bu soru Arkan'ı germişti belki evet ama cevabının pekde zor olmadığını her halinden sezebiliyordum. Bedeli zor olmayacaktı.
" Yanıma taşınacaksın. "
Onun aksine ben gerilirken bunun ağır bir sonuç olduğunu düşünüyordum. Onun yanına taşınmak demek ok fazla şeydi. Evet, belki zamanımın çoğunu burada geçiriyordum ama aileme ne diyecektim. Yurttan ayrıldığımı öğrendiklerinde nerede kaldığımı söyleyecektim? elin buna ne tepki verecekti ve bunu öğrenen insanlar hakkıımda ne düşünecekti?
" Bak Arkan bunu konuştuğumuzu zannediyordum. "
Hiçbir tepki vermeden koltuğun kenarına attığı ve büyük ihtimalle Fransız sigarası olan, markasını okuyamadığım sigaradan bir tane daha çıkardı.
" Cevabı istiyor musun? "
Sonucu buysa hayır, istemediğimi düşündüm fakar Deniz bana miladımın o gece olduğunu söylemişti. Hayatımın benim haberim olmasa da o gece değiltiğini ve baş rolün Arkan olduğunu.
Derin derin nefesler alarak kendimi ikna etmeye çalıştım. Yurttan kaydımı aldırmaz, arada sırada orada kalırdım ve Selin'e de her şeyi güzelce anlatırdım. Bu çözülemeyecek bir şey değildi.
" Başla. " dedim geniş koltukta geriye doğru sürünür ve bağdaş koyarken. Kendimi kızlar gecesinde hissetmemek işten değildi.
" O gece eski barıma gidiyordum ve senin sesini duydum. Tabi ki senin olduğunu bilmiyordum. Ben sadece eğlence çıkar diye düşünmüştüm. "
Nasıl olurda Arkan burnumun dibindeyken onu göremezdim? Anlattıkları bana çok olasılıksız geliyordu ama içten içe doğru söylediğini biliyordum. O yalan söylemezdi.
" Sonra seni gördüm. Her şeyi izledim Arel ve sen bana o gece umudumu ve cesaretimi yeniden kazandırdın. "
Ona umut ve cesaret kazandırmak mı? İkinsende de çok büyük noksanlıklara sahip olan bedenim ve ruhum nasıl olurda mükemmel bir adama bunları kazandırabilirdi ki? Nasıl bu sıradan halimle beni öyle görmüş olabilirdi?
" Peki sonra ne oldu? "
Beklediğimin aksine gülümsedi fakat bu işte bu çok eğlenceli bir soru ne iyi ettin de sordun gülümsemesi değildi. Bu soruyu sorduğun için canına okuyacağım gülümsemesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırağı ve Ateş
General Fiction©Tüm hakları saklıdnır. Sen benim cesaretimsin Arel. Sen benim, bir insanın boğulmadan önceki son çırpınışlarında hissettiği umudumsun. Keşke bunun için zamanım olsa, kalbinin her santimini tek tek fethederdim. Hiç doğmamış olmayı dilerdim senden ön...