31. Bölüm: Öğrenecektim

18K 794 31
                                    

" Hemen yatak odasına çıkıyorsun Arel Argün? "

Koridorun girişinden gelen sevdiğim adamın sesi kulaklarıma dolduğunda başımın gerçekten belada olduğunu biliyordum.

Başım gerçekten beladaydı ve bunu artık nefes alışını bile tanıdığım, sahip olduğu her maskeyi en ince ayrıntısına kadar ezberlediğim bu adamın sesinin tınısındaki bütün o duygu karmaşasını anlayamamam değildi.

Tam iki günümüzü birbirimizden ayrı geçirmiştik. Neredeyse kırk sekiz saatten daha fazla birbirimizin kokusunu duyumsamamış, sesimizi duymamış ve birbirimize ait yerlerde huzur bulmamıştık. Bu, birbirimizi en merhametsiz şekilde cezalandırmamız için geçerli bir sebepti ve aradaki sürenin çokluğu bütün sınırları yıkıyordu.

Ne ben ona engel olabilecek kadar yürekli ve haklıydım ne de geri çekilecek kadar sakin. Biliyordum tatlı da olsa işkencenin her tonunu tadacaktım.

" Sana yatak odasına çıkmanı söyledim kadın! "

Sesinin hiddetiyle büzüşen omuzlarım irkilerek bedenime daha da fazla sokulurken bunun kaçamayacağım bir şey olduğunu biliyordum. Bende bekletmemeye karar vererek salondan çıktım. Oradaydı. Hemen karşımda. Bir elini beyaz trabzana yaslamıştı. Diğer eli ise dalgınca iki günlük kirli sakalını kaşıyordu.

Kızgın olmasını beklerdim. Gözlerinden bütün evi tutuşturacak kızgınlıkta alevler çııkmasını ama değildi. Daha çok dalgın gibiydi. Bütün o durgun denizi andıran kızgınlığın üzerinde köpük köpük olmuştu dalgınlığı ve göebildiğim tek şey o beyaz köpüklerdi.

" Bir sorun mu var? " demiştim cesaretimi toplayabildiğimde. Ne olduğunu merak ediyordum. Bir derdi vardı, belliydi.

Fakat sesim ulaştığında sevdiğim adama köpük dağılmış, gün batımındaki bir göl kadar durgun deniz kabararak dalgalanmıştı. Sesim, varlığımı hatırlatmıştı karşımdaki adama.

Gözlerimi gözlerinden kaçırmayı bırakıp ikimize ait olan yerlere, gözlerinin derinlerine odaklanmaya çalıştığımda neredeyse kapıdan giriyordum fakat Arkan son anda önüme betondan bir set örerek kapılarımızı kapatmış ve beni dışarıya atmıştı.

Bense kovulmanın bu aciziyetliğinden kurtulmak için bana ' Sence? ' der gibi bakan gözlerinden çektim bakışlarımı ve yatak odamıza doğru ilerledim.

Arkamdan gelen uzun ve güçlü bedense her adımda bir kademe daha yukarıya çıkarıyordu heyecanımı.

Ondan korkmuyordum. Yemin ederim içimde korku adına tek bir zerre dahi yoktu fakat heyecan, adrenalin, beklenti ve yanaklarımı kızartan şehvet dünyanın tavanına dahi ulaşabilecek seviyedeydi.

Titreyen ellerim yatak odasını kapısını açmış ve ikimizde içeriye girmiştik.

" Canını yaktılar mı? "

Bedenim geriye, sevdiğim adamın varlığına doğru dönerken heyecandan birbirine dolanan parmaklarım üzerimdeki ceketin fermuarını açıp üzerimden sıyırmaya çalışıyordu.

Burası sıcaktı.

" İki gün boyunca toplasan üç saat birlikte olmuşuzdur, o da yol. Bütün zamanımı Aslı ile geçirdim. "

Arkan kaşlarını çatar ve olayı sorgulamaya devam ederken içimden bir ses ürekli artarak şu an konuşmak istediğim şeyin bu olmadığını söylüyordu.

Onu özlemiştim, onu çok özlemiştim ve o bana sarılmak yerine ondan uzak geçirdiğim günlerin detaylarını öğrenmek istiyordu.

Benimde kaşlarım karşımdaki adama eşlik edercesine çatılırken Arkan bunu fark etmemiş ve küçük sorgusuna devam etmişti.

Kırağı ve AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin