İki yıl sonra
Aynada son kez kendimi kontrol ettim "Mükemmell!" diye mırıldandım. Duştan çıkıp saçlarımı kurutmuş Cem'in çok sevdiği kara gül losyonumdan bolca sürmüştüm. Bugün onun için hazırlanmıştım her zamankinden daha güzel olmak istiyordum. Bacak ve göğüs dekoltesi konusunda bonkör zümrüt yeşili elbisem, dumanlı göz makyajım ve kırmızı rujum ile çok güzel görünüyordum.Çocuk yapma çalışmalarına başlamamızın üzerinden bir hayli zaman geçmişti. İki gün önce regl olmam gerekiyordu ama henüz bu gerçekleşmemişti. Yatak odama çıkardığım dekoratif yastığı karnıma yerleştirip aynaya tekrar baktım "Kızım çok güzelsin, hamilelik de sana pek bir yakıştı. Efsanesin!" dedikten sonra gülmeye başladım sanırım kafayı yiyordum. Bu ay umutluydum tüm talimatlara uymuştum olası yumurtlama günlerimi hesaplamıştım. Belki de şu an karnımda minik bir bebek vardı bu düşünce içimi mutlulukla doldurdu. Daha fazla beklemeyecek ve yarın bir hamilelik testi alacaktım.
Gülümseyerek aşağıya indim masayı kontrol edip yemekleri kokladım. Buzdolabındaki kendi ellerimle yaptığım yaş pasta da dahil her şey mükemmeldi. Bugün kocişimin doğum günüydü bu olay bir de hamilelikle taçlanırsa mükemmel olacaktı. Altı ayın sonunda galiba bu sefer olmuştu en sonunda başarmıştık. Zil çalınca koşarak gidip kapıyı araladım yakışıklım gelmişti onu görünce yüzümde güller açtı. Beni baştan aşağıya süzdü içeri geçip kapıyı kapattı artık kollarının arasındaydım. Burnunu burnuma sürttüğünde kıkırdadım bu son zamanlarda yaptığımız sevgi gösterilerinden birisiydi. Hem çok masum hemde sevgi doluydu bu yüzden bayılıyordum. Dudaklarımız buluştuğunda kıkırtımı yutmak zorunda kaldım bu da en sevdiğim diğer eylemdi. Masum başlasa da en, en sevdiğim favorim olan eyleme gitme potansiyeli çok yüksekti. Daha çok sokuldum kocama seviyordum bu adamı hem de her şeyden fazla.
"Bir gelişme var mı?" diye sordu. Bu "Hâlâ bebek ihtimali devam ediyor mu, yani regl oldun mu?" anlamına geliyordu.
"Hayır." derken bunu desteklemek için başımı iki yana salladım. Rahatlamıştı ilk andan itibaren bebek istediği için bu anlaşılabilir bir tepkiydi. Cevabını alınca bir adım uzaklaşıp bana tekrar alıcı şekilde baktı gözleriyle beni kana kana içti. Sabah aşkımın doğum gününü kutlamıştım yine de kollarımı boynuna doladım "İyi ki doğdun hayatımın anlamı, her şeyim." dedikten sonra benim olan adama sımsıkı sarıldım. Güldü; o gülüş benim için dünyanın en güzel sesiydi. O her zamankinden fazla güldüğünde kahkaha atmak ile mutluluktan ağlamak arasında gidip geliyordum. Benim biricik aşkımdı, hayatıma anlam katanımdı her şeyimdi.
Şu geçen süre zarfında bir kere bile eski hatalarını tekrarlamamıştı. Mutluluk denizinde yüzüyordum bazen rüyada olduğumdan şüpheleniyordum. Hafta içi yoğun günler geçiriyor pazar günleri ise İstanbul'u geziyorduk. Sık sık Beyoğlu Sineması'na gidiyor eski Yeşilçam filmleri izleyip nostalji yapıyorduk. Sanki hiç yaşamadığımız cicim aylarını yaşıyor evliliğimizin tadını çıkarıyorduk. Mutluluk en sonunda bize de uğramıştı yerini sevmiş olmalı ki, bırakıp gitmeye pek niyeti yoktu. Gerçi biz de onu göndermek istemiyorduk dört dörtlük bir misafirdi. Canım kocam beni bütün adalara götürmüştü bazen tekne ile açılıyorduk yanımızda Selin Aras çifti ve Oylum Mehmet çifti oluyordu. Oylum ve Mehmet, Gözde ile ilişkilerini kesmiş bir süre önce resmen sevgili olmuşlardı. Şaşırdık mı? Hayır! Selin ikinci hamileliğinin son ayına girmişti doğuma gün sayıyor Aras'a tabiri caizse buz yutturuyordu. Halleri çok komikti sanki Cem ve benim yaşayacaklarımın ön gösterimi gibiydi.
Cem hiç istemesem de annesinden uzak durmaya devam ediyordu. İsteklerine saygı duyuyordum çünkü sadece kendisinin değil benim de çıkarımı gözetiyordu "Eğer beni istiyorsa tüm paketi kabul edecek ben demek sen demek. Benim ailem sensin." diyordu. Nurbanu'yu görmek bir tarafa artık adını bile duymuyordum. Böyle güzel geçiyordu günlerimiz tek eksiğimiz bir bebekti. Kollarının arasından sıyrılıp poposuna hafifçe vurdum "Yemek hazır hadi sevgilim." dediğimde mesaj alınmıştı. Beni İstemeyerek de olsa bıraktıktan sonra ellerini yıkayıp onun için hazırladığım masaya geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL BAKIŞLIM (MTS-3) TAMAMLANDI
Chick-LitBade... İmam "Mehr-i müeccel olarak ne istiyorsun kızım?" diye sorunca "Üç talak hakkımı." diye cevap verdim. Cem kulağıma eğilip "Başka bir şey iste çünkü dinen o hakkını istersem elinden alabilirim." dediğinde bunu nereden bildiğini sorgulayamayac...