39. GERÇEKLER ACITIR

4K 330 488
                                    

Evimizin kapısından içeri girince soluğu biricik aşkımın kollarında aldım. Kalbim ona duyduğum aşkın şiddetiyle deli gibi çarpıyordu kollarının arası benim sığınağımdı. Elini tutup onu odamıza çekiştirirken "Avaşin'i dövmek zorunda mıydın Bade?" diye sorunca adımım havada asılı kaldı. İlk önce elimi elinden kurtarıp hızla odamıza doğru çıkmaya başladım. Hemen arkamdan geliyordu adım seslerini duyabiliyordum ama arkama bakmayı reddettim. Odaya girince yüzümü ona çevirdim "Ne demek istiyorsun Cem, Avaşin senden dolayı hakkım derken öylece olanları mı seyretmeliydim? Hem bu seni neden rahatsız etti ki, teyzeni iki kere elimden zor aldınız daha niceleri oldu hiçbirinden rahatsız olmamıştın." dedim. Sinirlenmiştim kıskanmıştım.

"Sorun da bu zaten! Sürekli birilerini dövmen, bu kaçıncı oldu, bir noktadan sonra saymayı bıraktım. Her zaman sıkıntını şiddetle çözemezsin biraz da konuşarak çözmeyi denemelisin."

"Hah! Şiddetin çözüm olmadığını bana asıldığı için arkadaşının burnunu kıran adam mı söylüyor? Bana asıldığını sandığın için Poyraz'a saldırmıştın, yemek yediğimiz için Akın'a kafa tuttuğunu da unutmamak gerekiyor! Ata ile sohbet ettiğimizde bölgeni işaretlemek için bacağıma işeyeceğinden korkmuştum!" diye söylendim. Günler önce Cem'le Avaşin'i yan yana görünce aklıma gelen nahoş düşünceler yeniden kendisini hatırlattı. Gözlerim doldu "Neden Avaşin Cem, neden onu bu kadar önemsiyorsun? Dur tahmin edeyim; Avaşin esmer güzeli tam da senin sevdiğin gibi, daha önce hayatına giren kadınlar gibi..." sözlerim Cem'in kahkahalarıyla kesildi. Karnını tutarak gülüyordu "Söylediklerin çok komikti." dedikten sonra benim gülmediğimi fark etti "Bir dakika şaka yapıyordun değil mi? Yooo! Ciddisin sen!" derken çok şaşkın görünüyordu.

Hızla yanıma gelip beni kollarına almaya çalışınca ellerine vurup onu kendimden uzaklaştırdım. Saçma veya değil çok kızmıştım deli gibi de kıskanmıştım. Bir an için boş bulununca fırsatı kaçırmayıp omuzlarımı kavradı. Bakışlarımız kesiştiğinde gözlerinde gördüklerim süngümün düşmesine sebep oldu. O yeşil gözler bir gün ölümüm olacaktı insanın içini titreten yoğunluktaydı. Aşk ile parlıyordu bir nevi kendi gözlerimin aynasıydı. Dalıp gitmiştim bir an sonra yüzüm avuçlarının arasındaydı dokunuşu büyük ellerine rağmen her zamanki gibi
nazikti "Sen nereden biliyorsun benim sevdiğim kadın tipini?" diye sorduğunda omzumu silktim. Serseri benimle eğleniyordu ona bu fırsatı vermeyecektim sessiz kalmayı tercih ettim.

"Benim tek bir sevdiğim kadın tipi var. Bir kere gözleri hislerine göre mavi, gri veya yeşil olmalı." dedikten sonra göz kapaklarımı öptü. "Saçları sarı olmalı." dedikten sonra başımın tepesine bir öpücük kondurdu. "Dudakları dolgun olmalı onu öptüğüm zaman dünyanın en güzel lezzetini almalıyım." dedikten sonra dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. "Kalbi benim aşkımla atmalı aynı benim kalbimin de onun aşkıyla attığı gibi. Tabii azıcık ça..." derken kendisini frenledi. "Tabii biraz da çılgın, deli dolu olmalı ama en önemlisi ismi Bade olmalı." dedikten sonra dudaklarıma kapandı.

İsmim şimdiye kadar kimsenin dudaklarında bu kadar güzel seslendirilmemişti. Sadece onun sesinden ismimi duymak beni bulutlara çıkarabilirdi. Önce hoyrat başlayan öpüşmemiz tatlı tatlı usul usul devam etti. Beni yatağımıza yatırdığında "Belki bu sorunumuzu da konuşarak çözmeliyiz aynı senin söylediğin gibi." dediğimde güldü. "Biz sorunlarımızı sevişerek halledeceğiz bebeğim." dedikten sonra üzerimdeydi ondan sonrası rüya gibiydi...

CEM

Gözlerimi araladığımda yatağımızda sere serpe yatan meleğim girdi görüş alanıma. Hâlâ ona baktığımda bana ait olduğuna inanamıyordum. Yastığına sımsıkı sarılmıştı saçları şelale misali etrafına dökülmüş yüzünün bir kısmını kapatmıştı. O güzelim ipek gibi bukleler güneş ışıkları misali sapsarıydı kalbimi ısıtıyor dünyamı aydınlatıyordu. Yüz üstü yattığı için sırtı tamamen açıktaydı çarşaf o güzelim kıvrımlarını saklamış sütun gibi pürüzsüz uzun bacaklarını göz ziyafeti çekmem için açıkta bırakmıştı. Sadece güzel bir yüz ve güzel vücuttan ibaret değildi kalbi de güzeldi gül kokuşlumun. Cıvıl cıvıldı neşesi bulaşıcıydı bana sohbeti kadar sessizliği de huzur veriyordu.

GÜL BAKIŞLIM (MTS-3) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin