Avaşin'in başıma bela olacağını hemen anlayamamış olsam da Cem boş yere acele ettiğini az sonra anlayacaktı. Elimi çabuk tutmalıydım küçük valizimden pijama takımımı çıkarıp banyoya koştum. Hemen üzerimi değiştirip çekmeceden bir çarşaf çıkardım tam kanepeye ilerlediğim sırada Cem içeri girdi. Ne yapmaya çalıştığımı anladığında uzun adımlarla yanıma çabucak ulaştı. Çarşafı elimden aldığı sırada ona ters ters baktım ama umurunda bile olmadı.
"Asla Bade duyuyor musun beni! Asla benden ayrı yatamazsın gerekirse seni yatağa bağlarım ama senden ayrı yatmam! Günlerdir hasretinle yanıyorum gülüm yapma bunu bana!" derken son sözlerinde sesi titredi. Sessiz kaldım eğer ağzımı açarsam "Ben de seni çok özledim." dedikten sonra boynuna sarılabilirdim. Düşüncelerim kendimi tokatlamak istememe sebep oldu ne oluyordu bana? Tabi ki böyle bir şey yapmayacaktım o kadar da çaresiz değildim kendime engel olabilirdim.
"Özür dilerim sana yaşattıklarım için, eğer bir özür yetmez dersen binlerce kez özür dilerim. İzin ver ömrümün kalanını sana yaşattıklarımı telafi ederek geçireyim. Beni affedeceğini bilsem senden ömrümün sonuna kadar bıkmadan usanmadan özür dileyebilirim."
"Ne için özür dileyeceksin Cem?" diye sorma ihtiyacı hissettim. Acaba yaptıklarından haberi var mıydı? Bana yaşattıklarını biliyor muydu hiç sanmıyordum. Sadece onu affetmemi istediği için mi özür diliyordu? Eğer öyleyse özrünü alıp müsait bir yerine sokabilirdi çünkü hatasını bilmedikten sonra tekrarlaması olasıydı.
"Öncelikle ilk hatam kendimi kaybedecek kadar içip Sema'yı başımıza bela etmemdi. İkinci hatam Gözde ve Oylum'la aşırı samimi olmaktı. Diğeri de Sema ile olan resimlerimde sana çok yüklenmemdi. Aslında en büyük hatam ne biliyor musun? Seni cepte gördüm yaptıklarıma rağmen beni bırakmayacağını düşündüm... "
Daha fazla dayanamayıp sözünü kestim "Yanlış! Senin en büyük hatan evli bir erkek olduğunu unutman! Ben senin karındım beni ciddiye almak bana saygı duymak zorundaydın. Senden o saygıyı hiçbir zaman göremedim. Evlilik canın istediği zaman sevişecek bir kadının elinin altında olması demek değil! Yatak odası dışında senin karın gibi hissetmedim kendimi. İkimiz baş başayken sorun yok ama tek bir kadın bizi alt üst edebiliyor bundan nefret ediyorum. Sana artık güvenmiyorum güvenmediğim bir adamı sevemem! Aşkımı hareketlerinle, sözlerinle yıkıp geçtin yanında yatmam sorunlarımızı çözmeyecek artık bu iş bitti." dedikten sonra yatağa kıvrılıp ona sırtımı döndüm. Gözlerim sımsıkı kapalıydı keşke kalbimin de bir kapatma düğmesi olsaydı. Gözlerim yanıyordu "Ağlamayacağım! Ağlamayacağım! Ağlamayacağım!" diye içimden tekrarlayıp durdum.
Yatağın diğer tarafı Cem'in ağırlığıyla çöktü ve çok geçmeden kollarını bana sardı. Kaskatı kesilmiştim ona kesinlikle teslim olmayacaktım. Dudaklarını kulağıma yaklaştırdı ılık nefesi içimi ürpertti "Özür dilerim. Özür dilerim. Özür dilerim." demeye başladı. Bir saat sonra uykuya dalmadan önce hâlâ aynı cümleyi tekrarlıyordu. Hoşuma gittiğini inkâr edemezdim en azından çabalıyordu. Ertesi sabah yanağımda hissettiğim öpücüklerle güne merhaba dedim "Hadi karıcığım uyan." sözleri gözlerimi aralamama sebep oldu. Gözlerimi öperek "İşte şimdi benim güneşim doğdu." diye mırıldanışı ve bana hayranlık dolu bakışları güne güzel başlamak için yeterliydi. Elimden tutup doğrulamama yardım etti yatakta oturur pozisyona geçtim. Yanağımı okşarken "Gece boyunca uyumayıp sözlerini düşündüm." dediğinde göz altlarındaki karanlıklar ona şahitlik etti.
"Seni hiçbir zaman sadece yatak arkadaşım olarak görmedim öyle hissetmene neden olduysam özür dilerim. Sen benim karımsın, kadınımsın, hayat arkadaşımsın. Söz veriyorum her şey istediğin gibi olacak seni seviyorum Bade." dediğinde sessiz kaldım. Benim için artık sözler değil icraatlar önemliydi yaşadıkça ve gördükçe sözlerinin doğruluğuna inanacaktım. Bakışlarımı kaçırıp cevap vermedim beni ne kadar derinden yaralandığını bilmesini istedim. Sözlerime gerek kalmadan beni anlamasını umut ettim. Yüzümü avuçlarının içine aldı ve göz göze gelene kadar başımı kaldırdı "Özür dilerim Gül kokuşlum, çok özür dilerim. Bana bir fırsat versen sana istediğin gibi bir adam olacağımı gösterebilirim. Senden son bir şans istiyorum." dediğinde ses tonu resmen yalvarıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL BAKIŞLIM (MTS-3) TAMAMLANDI
ChickLitBade... İmam "Mehr-i müeccel olarak ne istiyorsun kızım?" diye sorunca "Üç talak hakkımı." diye cevap verdim. Cem kulağıma eğilip "Başka bir şey iste çünkü dinen o hakkını istersem elinden alabilirim." dediğinde bunu nereden bildiğini sorgulayamayac...