35. BEBEK ISTİYORUM

4.6K 336 522
                                    

Gözde "Senin burada ne işin var Mardin gülü? Yanlış geldin galiba, Madam Eleni'nin huzuruna çıkmak kolay değildir bir aylık bekleme listesi var. Hadi sana güle güle." dediğinde sadece sırıtmakla yetindim. Şuursuz, kronik görgüsüz kadına bak ya! Hadsize bak! Beni kendi ortamlarını bilmeyen cahil bir kadın durumuna düşürmeye çalışıyordu. Sözlerini tamamladığında kıkırtılar duydum göz ucuyla baktığımda yanında iki çakma sarışınla geldiğini gördüm. Kendi çapında arkadaşlarına beni aşağılayarak hava atıyordu. Görgüsüz Gözde'yi yolmak istiyordum avuç içlerim kaşınıyordu fakat onu yolma işini Bahar'ı utandırmadan yapmanın bir yolu yoktu. Bunu kendi yöntemlerimle halletmeliydim ama nasıl? Beynimdeki çarklar dönmeye başladı Gözde denen şırfıntı bir konuda haklıydı burası Madam Eleni'nin mekanıydı ve burada olay çıkarmak istemiyordum.

Kaşınan avuçlarımı görmezden gelerek elimdeki dergiyi karıştırmaya devam ettim. Onu yok sayarak, takmayarak çıldırtacağımın farkına varmıştım. Beni sinir etme zevkini ona yaşatmayacaktım bunda kararlıydım.

"Hey! Sana sesleniyorum duymuyor musun?"

Dergiden başımı kaldırmadan "Ahh! Sana küçük bir sır vereyim, doğup büyüdüğü şehirle gurur duyanlara bu tür isimler takma. Çünkü sözlerin hiçbir işe yaramaz onları yaralayamazsın." dedim. Tam da o sırada "Burada neler oluyor?" diyen sesi duydum. Başımı kaldırdığımda Madam Eleni'nin bize baktığını gördüm gerçi sorusunun sebebini ve muhattabın ben olup olmadığımı bilmiyordum.

Gözde hevesle "Ben de bu Mardin gülüne sizin atölyenin yol geçen hanı olmadığını söylüyordum." diyerek bize yalakalıkta son noktayı gösterdi.

Ah bebeğim çok büyük bir hata yaptın hem de en büyüğünden. Madam Eleni gözlerini kısıp Gözde'ye baktı beni içeri buyur eden kadın sesleri duymuş olmalı ki, koşarak bekleme salonuna geldi. Madam Eleni kadına dönüp "Ayşegül hanım Bade'nin bekleme salonunda ne işi var, neden onu ofisime almadınız?" diye sorduğunda göz ucuyla Görgüsüz Gözde'ye baktım. Zavallı neredeyse ruhunu teslim edecekmiş gibi görünüyordu. Morla kırmızı arasındaki renk skalasından her rengi tecrübe etmekle meşguldü. Ben pis pis sırıtırken yaşadıklarının başına geldiğine inanamıyordu şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı.

Madam Eleni bana sevgiyle baktıktan sonra ona doğru parmağını salladı "Bade benim için çok değerli bir insan ama sen değilsin! Kimsin ki tanımıyorum bile seni! Bu atölyeme ilk ve son gelişin küçük hanım!" dediğinde daha pis sırıttım. Yeniden Ayşegül hanıma döndü "Bu kızın bir daha atölyemin kapısından giremeyeceğinden emin ol!" dedi sonra bana yöneldi.

Kollarını açıp beni kucakladığında yüzüm koca sırıtışım yüzünden neredeyse ortadan ikiye ayrılacaktı. Gözde hâlâ şaşkın şaşkın bize bakarken Ayşegül hanım onu kolundan tutup atölyeden dışarı atmakla meşguldü. İşin en komik tarafı hava atmaya çalıştığı arkadaşları onu hiç tanımıyormuş gibi hızla yanından ayrılmışlardı. Zavallı Gözde'cik Madam Eleni'nin atölyesine ilk gelişi aynı zamanda son gelişi olmuştu. Tabii ki ona hiç acımıyordum oh olsun! Bu kızı yolmak bile bana böylesi bir tatmini yaşatamazdı. Şöyle bir düşündüm de onu yolmak ile onun rezil oluşunu izlemek terazinin kefesine koyunca eşit geliyordu.

Madam Eleni "Kusura bakma Bade'ciğim her zaman böyle kraldan çok kralcı tipler çıkıyor hadi gel ofisime geçelim." dediğinde kasıla kasıla onu takip ettim. Yeminle boyum uzamış kendime olan güvenim tavan yapmakla kalmayıp arşa çıkmıştı. Bahar'a mutlaka teşekkür etmeliydim az önce yaşananlar biraz da onun sayesinde olmuştu. Ofisine geçtiğimizde direkt konuya girdim malum Madam Eleni'nin vakti altın değerindeydi onu oyalamak istemiyordum. Birde aşağıda kocişim beni bekliyordu bir an önce eve gitmek ve üzerine atlamak istiyordum. Ahh o yatak odası görmemesi gereken nelere nelere şahit olmuştu duvarların dili olsa da anlatsa. Bak işte mahrem anlarımız birden bire hiç olmayacak yerde beynime doluşmuştu. Kendimi zihnimde tokatlayıp ana geri döndüm.

GÜL BAKIŞLIM (MTS-3) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin