Cem "Evlendiğimiz zaman bütün kocalık haklarımı kullanacağım. Bu evlilik çok eğlenceli geçecek. Çok eğleneceğiz seninle." dediğinde kahkahalarımı tutamadım.
Gözyaşlarımı silerken "Ah Cem, senin bu kadar komik bir adam olduğunu bilmiyordum." dedim ama o hiç gülmüyordu. Neden gülmüyordu peki? Gayet komik bir şakaydı. Bir dakika ya! Şaka mıydı ki?
Panikle "Şaka yaptın değil mi?" diye sorunca başını iki yana sallayarak "Ben evcilik oynamam kızım. Gerçek bir evlilik olacak, en azından sen bu işi bitirene kadar." dedi. Dudaklarımdan "Siktir." sözü zorlukla çıktı. İşte şimdi yanmıştım.
Şuna bak ya, çocukken sürekli benden dayak yiyen sünepe şimdi aslan kesilmişti. Tamam sünepe değildi, sırf dikkatini çekebilmek için vuruyordum ona. İç sesim sürekli bir şekilde "Diyar'a kuma olmaktan iyidir." dese de bunu kabul edebilir miydim ki? Diyar'ın kuma olunca benden uzak durmayacağı da kesindi.
Tabii ki ederdim. Kabul etmek zorundaydım. Üstelik çocukluk aşkımla, tek aşkımla evlenecektim. Amaaan! Akışına bırakırdım. Sonuçta bu evlilik gerçekleşecekti değil mi? Varsın öyle olsun, mecburen ona tamam diyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL BAKIŞLIM (MTS-3) TAMAMLANDI
ChickLitBade... İmam "Mehr-i müeccel olarak ne istiyorsun kızım?" diye sorunca "Üç talak hakkımı." diye cevap verdim. Cem kulağıma eğilip "Başka bir şey iste çünkü dinen o hakkını istersem elinden alabilirim." dediğinde bunu nereden bildiğini sorgulayamayac...