Cem'e iyice yaklaşınca önce Bahar ile sarılmasına izin verdim. Sıra bana gelince yanağı ile dudağı arasına minik bir buse kondurdum. Şaşkın bakışlarına aldırmadan elimi yüzüne yerleştirip baş parmağım ile öptüğüm yeri hafifçe silerken "Pardon ruj olmuş." diye mırıldandım. Vallahi billahi külliyen yalandı sadece yanağına dokunmanın nasıl bir his olduğunu merak etmiştim. Bahar yaptığımı anlayıp bıyık altından gülerken hiç istifimi bile bozmadım. Cem'in dengesini şaşırtmaya kararlıydım. Bu şekilde ani dokunuşlara başlamıştım bile.
İlk olarak evlendikten sonra yaşayacağımız eve bakmaya gittik. Evin oturumuna göre katologlardan eşya seçecektik. Zaten önceki plan iptal olmuştu önce Ankara'ya gidip alışveriş yaptıktan sonra İstanbul'da ev için eşya seçimi yapmak yerine önce eşyaları seçip burada alışveriş yapmaya karar vermiştik. Üstelik burası Bahar'ın çöplüğüydü nerede ne var çok iyi biliyordu. Eve geçince Cem apartman girişinde şifreyi tuşlarken "Şifreyi sana da veririm evin yedek anahtarıyla beraber." dedi. Sadece başımı salladım ben ki hiç susmayan birisi olarak heyecandan dilimi yutmuştum. İş ciddiye biniyordu gerçekten evlenecektim hem de hayatımın aşkıyla.
Birlikte asansöre bindik ve sekizinci kata çıktık. Konakta büyüyen birisi olarak benim için sekizinci kat çok yüksekti. Biraz tedirgin olmuştum ama alışacaktım daha doğrusu alışmak mecburiyetindeydim. Cem bizim için kapıyı açınca geniş bir antrede bulduk kendimizi. Açık mutfak geniş salon ve iki odadan oluşuyordu alt kat. Merdivenlerden üst kata çıktık. İki oda ve geniş bir teras ile karşılaştım. Bayılmıştım terasa masmavi deniz manzarasıyla insana huzur veriyordu.
İçim mutlulukla doldu "İlk olarak balkon mobilyalarını seçmeye başlayalım mı? Hani şu bambu olanlardan?" diye sordum Cem'e. Cevabı "Hangisini istiyorsan onu seç. Odalardan birisi benim orayı kendim için istiyorum." oldu. Bahar "Sakın PlayStation da olacak deme! Gelir o odaya yerleşirim bak ona göre." dediğinde ilk defa Cem'in kahkaha seslerini duydum ve içim cız etti. Onun yüzünü güldüren ben olmak istedim. Mecburiyeti olmak en son arzu ettiğim şeydi. Bana baktığında sadece kelepçe veya pranga görmesini istemiyordum. Ne yazık ki hiç istemesem de beni öyle gördüğünü biliyordum.
Bir an için umutsuzluk gelip çöreklendi yüreğime başım öne düştü. Bahar'ın "Bade." diye seslenmesi üzerine başımı kaldırıp ona baktım. Endişeli görünüyordu "İyi misin güzelim?" diye sorunca "İyiyim." diye mırıldandım. PlayStation ne bilmiyordum sanırım şu oyun konsolu dedikleri şeydi. Kuzenlerimin hepsi kız olduğu için İzmir'e gittiğim zamanlarda karşılaşmamıştım. Abim desen o yıllar olmuştu bizden ayrılalı. Onun evinde varsa bile benim haberim yoktu. Cehaletime kızdım Mardin'den ailemin güvenli kozasından hiç çıkmamıştım.
Yaz tatillerinde gidip bir ay kaldığım İzmir ve arada abimi ziyarete geldiğimde gördüğüm İstanbul dışında başka şehirlere hiç gitmemiştim.Düşüncelerim odaları gezmeye başlayınca dağıldı. Üst kattaki geniş oda ve ebeveyn banyosu orasının yatak odası olduğunu işaret ediyordu. Diğer oda ise ona göre daha küçüktü. Orayı da misafir yatak odası yapmaya karar verdik. Muhtemelen bu odada ben kalacaktım. Orasının bebek odası olmak için tasarlandığını tahmin etsem de bu düşünceyi hemen uzaklaştırdım beynimin içinden. Nasılsa uzun bir süre böyle bir şey gündeme gelmeyecekti.
Bir süre sonra salondaki koltuklarda oturup katalogdan eşya seçmeye başlamıştık üst kat boş olsa da alt katta bir yatak odası ve salon eşyalıydı. Cem onların gideceğini yerine ne istiyorsam alabileceğimi söylemişti. Biraz zaman geçtikten sonra Bahar "Hamileyim ben ama ya! Acıktım yemek istiyorum." dediğinde Cem ayağa kalktı "Söyle bakalım ne istiyorsun?" diye sorunca "Hamburger ve patates kızartması." cevabını aldı. Abim sağ olsun ona da karışıyor Bahar'ın sadece haftada bir kere yemesine izin veriyordu. Etinden ketçabına kadar ev usulü yapıldığı için hiç tadı da olmuyordu. Sırf abimi kırmamak için yemeyi kabul etse de şu anda böyle bir fırsatı kaçıracak değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL BAKIŞLIM (MTS-3) TAMAMLANDI
ChickLitBade... İmam "Mehr-i müeccel olarak ne istiyorsun kızım?" diye sorunca "Üç talak hakkımı." diye cevap verdim. Cem kulağıma eğilip "Başka bir şey iste çünkü dinen o hakkını istersem elinden alabilirim." dediğinde bunu nereden bildiğini sorgulayamayac...